ASILACAK KADIN PINAR KÜR 152 SAYFA Bilmiyordu başkaldırabileceğini; baskıyı, zorbalığı yaşamın doğal bir öğesi bellemişti. Bu baskıyı erkeklerin kurması, her bakımdan kurması da doğaldı onun için. Çünkü güçlü olan onlardı; hep başta olan, her şeye egemen olan. Yayımlandığı ilk günden itibaren ses getiren, anlatım tekniği ve cesur tavrıyla Türk Edebiyatında...
-Gerçek bir yaşamdan bir alıntıdır.. Bakmayın öyle suskun Öyle mağrur durduğuma Fırtınalar kopuyor Ayaz yiyen yüreğimde Yokluğun pençesine Düştüm düşeli Sokaktaki köpekle Saçımdaki bitle yoldaş oldum Bir zamanlar beydim Kıravat”lı, takım elbiseli Tıraşlı, yakışıklı bir adamdım Sertim, vurdumu masaya ikiye bölerdim Aşka âşık bir devrimdim ben Yokluğun dilinden türküler söyleyip...
Aşk biz’i harcamış”tı yıllar, gibi kendimiz koymuştuk, yasaklar’ı..! Olmayan günahlar’ı sonrada, dönüp dualar’ da bulunmakmı? birtek sendin… Yasaklar’a, günah, olmayan! günahlar’ı töberler’i… * Söyle sen hâlâ, inanıyormusun? Olmayan, günahlara… Bir hiçliğe! Mahkum, yemiş, günleri tüm aralık! Kapıları sendin yüzümüze tek tek, kapatıp, gönüllü, mahkumiyete!! Hükümler! veren, halbuki kaç? yıllar, geçmiş’ti.....
S – anki kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyor inan ki, A – nlatsam inanmazsın belki de, N – eden bilmiyorum ama tek düşündüğüm sensin, A – şk mı bu yoksa öylesine bir şey miydi…? S – özler şiir gibi birikiyor tam şuramda, E – siyor sevda yeli birden denk gelince...