Yüreğin yoksulluğu bu anne, Diktiğin yamalı pantolon kadar sevinç vermiyor, Sürdüğün salçalı ekmek kadar tat vermiyor, Sızdı bir kere yüreğe, Açtı elini yürek bir avuç huzura. Yüreğin yoksulluğu bu anne, Kokun kadar güzel saramaz bedeni, Gözlerin kadar umutla ısıtmaz içimi, Gülüşün kadar aydınlatmaz hayatımı. Yüreğin yoksulluğu bu anne, Bizim yoksulluğumuza...
DEĞİŞİM Mehmet Aydalga … Alemler bile…, Değişirken; Ermek için menzile…! Kim ola ki, aciz bir bu ben…; Karşı koyup…, Dirensin, değişime…, Değişmeden yol alabilsin….; Mümkün müdür…., Vuslãtâ varmak için; Menzil ile…!? Mehmet Aydalga
Ne değişik bir oyun bu? Ben, yarına dokunamıyorum, Dünse, bana… İstediğim gibi düne gidip, dolaşıyorum. Yarınsa, ne isterse onu çiziyor bana. Fark etmiyor birbirimizi, hiç birimiz… Dün, bana keskin şekiller vermiş, Benimse umurumda değil… Ben, yarına bileniyorum, O da, benden bihaber… Habersizce birbirimizi ziyaret edip duruyoruz. Ve Allah ne verdiyse,...