Adlarına neden çingene denmiş? Şimdi oturup malum rivayetleri sıralamak istemiyorum burada… Neden bu ad verilmişse verilmiş olsun işte! Beni ilgilendiren yaşam tarzları ve hayata olumlu bakış açılarıdır. Belki garipsenecek ama ben ezeldir gıpta ederim… Bir çadır, bir at ve çadırlı bir araba… İşte mutlu ve küçük dünyaları onların. Borsa batmış, ekonomi yatmış kimin umurunda… “Tebdil-i mekânda ferahlık vardır.” deyû bu gün burada, yarın şurda… Yani; “Nerde Şam, orda akşam…”
Hâllerinden -mırın kırın da olsa- şikâyet ettiklerini hiiiiiiiiç duymadım. Hakimete hokümete isyanlarına da şahit değilim billâhi… Üstelik üretken bir toplum şu çingeneler. Salkım söğütlerin çipirinden seleler yapıp satmak onların işi… Kağıt ve naylon türü atıkları tekrar ekonomiye kazandırmak yine onların görevi gibi… Sabahtan akşama arı ya da karınca gibi çalışır dururlar hâllerince. Giyim kuşamları da kendilerince ve afili… Erkeklerin bacağında geniş ve siyah renkli bir şalvar. Göbek üzerine sarılmış geniş kırmızı ya da sarı kuşak… Genelde siyah veya beyaz bir gömlek, üzerinde de yazın yelek, kışın da meşin ceket… Bayanları da benzer tarzda giyimlidir. Onlarda şalvar yerine uzun etek… Ve sırtlarında çocuk, önlerinde iş. Genç kızları ince belli ahu bakışlı bir dağ ceylanıdır sanki… Elleri nedense hep kınalıdır da… Gözleri daima ufukları tarar gibi gelir bana. Eminim ki sevdaları dağcadır, gönülleri ağca… “Komşu malı ortaklık”sa ellerinin “uz” oluşunu da hoş görmek gerekir biraz diye düşünüyorum.
Gurubun liderlerine ÇERİBAŞI deniyor. Müthiş bir otorite sahibidir… “Dediği dedik çaldığı düdük”tür… Çeri başının bu mutlak hâkimiyeti tebaasını da mutlu kılar ki hâllerinden mustarip değillerdir… Kondukları yere “vatan” derler, göçtükleri yere “gurbet”… Yürekleri sevecen ve özgür… Hiçbir zorluk ve güçlük hayata küstüremez onları. Belki de gökyüzünde gördüğümüz her kayan yıldız bir vaveyla değil, binbir umut taşır yüreklerine… Kanunları vardır mutlaka… Töreleri, gelenekleri vardır sicim sicim… Küçücük ve pembe dünyaları vardır çakır gözlerinde… Cümbüşlü bir dünya yaratmak için; Cümbüş çalar!.. Saz çalar!.. Klarnet üfler!.. Ve vardır her bir ferdinde; paha biçilmez bir gurur…
Topuna şirin derim ben onların… Topuna nesrin!.