Bir sessizlikte karşılaştım kendimle,
Ne bir aynada ne de kalabalığın içinde…
Ruhumun en suskun köşesinden
Adımı fısıldadı içimde bir kadın:
“Unutma, sen sadece bir isim değilsin…
Sen yaşanmışlığın kendisisin.”
***
Toprağa benzeyen sabrımla
Bir bahar gibi bekledim bazı mevsimleri.
Bir kır çiçeği gibi zarif,
Ama kökleri dağları yaran inatla…
***
Benliğimin çatlaklarından sızan şiirlerde
Bir çocuk vardı düşlerinden uyandırılmış,
Bir kadın vardı hayallerinden hiç vazgeçmemiş…
Yalpalayan adımlarıyla büyümeye yeminli bir yürek…
***
Her harfimde Rabbime dua ettim:
“Kalemim ne yöne giderse,
Orada iyilik yeşersin.”
Satırlarıma umut serptim,
Okuyanlara şifa olsun diye…
***
Ve içimden geçen o dualardan biri
Şöyle dedi sakince:
“Yolum edebiyat, yoldaşım kalem olsun.
Sevgiyle, sabırla, güzellikle…
Yazdıklarım hem göğe, hem gönüllere ulaşsın.”
***
Ben bazen annemdim bu mısralarda,
Bazen çocukluğumun bahçesindeki salıncaktım.
Kimi zaman kucağımda mırıltıyla uyuyan bir kedi,
Kimi zaman omzumda cıvıldayan bir kuşun duasıydım.
Ama her defasında yeniden bendim,
Yine ve yeniden “Ben”liğime sarılan bir Birsen’dim
***
Yıllar sonra bir gün bu satırları okuyan biri
Belki diyecek ki:
“Ne güçlü kadınmış,
Ne güzel dokunmuş yüreğe…”
İşte o zaman
Ben, kalemimle hak ettiğim yerdeyim demektir.
— Birsen Eker