Babamız kasabaya indiğinde dört beş tabaka düz beyaz ambalaj kâğıdı satın alırdı. Evde, onlardan bir tanesini sarmal olarak katlar rulo haline getirirdi. Daha sonra üzerinden bastırarak ruloyu yassılaştırır, bir sigara uzunluğunda makasla keserek tütün tabakasına koyar ve sigara kâğıdı olarak kullanırdı. Sigara saracağı zaman yassı rulonun bir kenarını diliyle ıslatır,...
Naz ekimi, hasatı olmayan cilve: Eklemleri hurdahaş ruhumun. Sen naza çekesiye Eklemleyince sevdakeş bakışını sumrulara Göz sancılarım tutuyor, Sulu sepkenim, ibrişim boynumda Garipçeyim bir hayli Sen varken yoksan Gamzâdenim gamzende. Bugün yine tümcelerin var tonlaması buselik Tam gibi ama noksan; Oysa benim harflerim çokça savruldu kum fırtınalarında. Mavicil duruşunda durulanıyor...
Zalimin elinde kalırsa millet,Basit hesaplarla avunur elbet.Bir kısım insanlar etmez şikayet,Şükreder perişan vaziyetine. Korkunun esiri olur çaresiz,Övünür kalkındık diye hepimiz,Baksa görecektir,kalmış sahipsiz,Şükreder perişan vaziyetine. Bilemez dünyanın ahvali nedir?Yalanın mahkumu olur her fikir,Vatandaş Cumali,Ali ve Mahir,Şükreder perişan vaziyetine. İtiraz edene derler anarşist,Ya sağcı olacan,yada kominist,Demesinler diye bana terötüst,Şükreder perişan vaziyetine. Hakim...
Aramıştım ki sevginle ben okşanan idim, Hep aradığım, vardı sende memleketim, Ki senle hayat yaşamak istediğim şehrim, Şehrinde yaşayan benim gerisi hemşerim. *** Ki coşan sevginin duygusuyla seni seven, Kaldırım bendim, taşında sendin yürüyen Ayak altında basılan iri taşlar üstünde sen, Örük saçların, saçların taşlarıma idi öpülen. *** Değil kaldırım...
Meselâ, mutluluğun hesabı kitabı olmaz. Aşkın da öyle. Huzuru, sevgiyi, iyiliği sipariş edemez insan. Hayatla randevu olmaz! Tatil zamanı, bizler için apayrı bir heyecandır. Birkaç haftalığına da olsa, memlekete gitmek, sevdiklerimizi görüp, onlarla vakit geçirmek, yağmurlu soğuk kasvetli havaları geride bırakmak, bir süreliğine de olsa, sıkıntılardan uzak kalmak, hepimize ilaç...
SIR DİYORUZ Ali Akın(Albazoğlu) Yalanı çok sever olduk, Mazlumları döver olduk, Dürüstlüğe söver olduk. Edep,haya,ar diyoruz. Hırsızlık oldu,marifet, Çok garip halde memleket, Kimse etmesin şikayet, Haram mala kar diyoruz. Şaşarım bu garip hale, içerden yıkılır kale, İnat edip bile,bile, Huzurumuz var diyoruz. Yanlış yapıyoruz yanlış, Bitmez bizde bu kara...