Sevdanın Çölünde Kavruluyorum Sevdanın çölünde kavruluyorum Alevsiz dumansız yanıyor yürek Hayal dünyasında savruluyorum Bana benim gibi bir seven gerek Hayalde yaşasam rüya da görsem Bende bir dilberde gönlümü versem Açsam kollarını koşarak gelsem Seni kalpten seviyorum diyerek Ruhsuz bedenime can olan yâri Kılcal damarlarda kan olan yâri Mutlu yuvamızda şan...
Biz yaşıyoruz amma canlar bedende tutsakSağ elim iş görmüyor, soluna kurmuş tuzakDünyalık bu sürgünden, nasıl edip kurtulsak?…Dokuz köy yıkıldıysa, onuncu köyü kurun…Mademki akıl noksan, yapay zekâya sorun!/1Bu nasıl bir ahlâktır, kendine faydası yok?Her davranış ve eylem; topluma saplanan okYazlar sıcak ve kurak, kışlar buz gibi soğuk…Sende, bende, onda mı, acaba...
NASIL DA MUTLUYDUM Necla Karatekin … Yanlız o’gece değil hayalinden çok sendin bana en yakın en samimi, düşlerini, avuçlarıma bırakan, Nasılda mutluydum, bir umutla gözlerimi uzaktan okumuştun Sanki sesindin hayal yerine gel der gibi, Umutlarımın bitiş anında yeşeren umutları’mı mavi, bulutlarla uzaktan tebessüm, edişin düştü, yine o’gün gibi ne uzaksın...
Sonu olmayan sevdanın ateşinde yana, yana Yüzüme kapandı kapı, hiç yüz verilmedi bana Vefasızın birisine gönül verdim koştum ona Aşkın çöl sıcaklığında kurudu gitti gençliğim * Esiyordu o günlerde başımda ki sam yelleri Ne bir yâri sevebildim ne tutabildim elleri Hayallerime doldurdum, ve yaşattım güzelleri Hep kurduğum hayallerde var idi...
Ağladım Gelince dünyaya şaşırıp kaldım. Uykudan uyandım, gaflete daldım. Irmakta kaybolan, başı boş saldım. Gülmedi ki yüzüm, doldum ağladım. Bir deli fişekken gençlik çağında. Öf bile çekmedim dostun bağında. Gezerken yükümle çile dağında. Kabıma sığmayan suydum, çağladım. Geçince yaş kırkı çoğaldı dertler. Hiç umduğum gibi olmadı şartlar. Namertler her yerde,...
Sana yalvardım yakardım İnsanlığa yaramadın İnan ben zaten sakardım Yaramızı saramadın Herkes bak kendi işinde Hesabın üçü beşinde Yalan dünyanın peşinde Gittin gittin varamadın Daldan dala gidin konun Sonun nasıl olur sonun Hazır gelmiş çimentonun Harcını hiç karamadın Pınar aksın göller dolsun Yalancının gülü solsun Birgün olsun birgün olsun Alparslan’ı...