ALDANMA EYLÜL’ÜN SICAK GÜNEŞİNE
Aldanma Eylül’ün sıcak güneşine
Yatsan kocadüzde meşe gölgesine
Soğuk düştüm mü , çimen ile taşa
Dert eder sende,bakmaz yaş ile başa
Yağmur bekler şimdi, kurumuş topraklar
Dökülür esen yel ile, birer birer yapraklar
Mısır kırmaları ve geçti mi bağ bozumu
Yıkasın hasattan kalma kirli, paslı tozumu
Sorma, başımda esen, türlü türlü kavak yelini
Aldı, götürdü benden, beyazlar giymiş gelini
Yarınlar neler getirir bilmez ki bu deli gönül
Hatıra olsun diye, aldım sırma saçının bir telini
Her mevsim vaktinde ayrı bir güzellik
Kimi yorgunluk bırakır, kimi de esenlik
Ocaklar tüter, içimiz de yanar, olur kömür
Böylece gelir geçer dünyalık fâni ömür
Kaç bahar gördüm, geçti de mevsimler
Bırakın,beni de böyle bilsinler
Kırıldı kanadım, uçmuyor deli gönlüm
Er yiğit işine, yetmedi bu ömrüm
Çırpınıp duran beyaz güvercin misali
Bir başka oluyor garibin dünya hâli
Ömür sığdırıyorum her geçen güne
Ve yine düşüyorum, pervane gibi döne döne
Kalanlara Selam Olsun….
Yakup SİLAY