Gözlerinden hep yaşları dökülür. Babasız kalanın boynu bükülür. Bir köşede gizli gizli üzülür. Babasız kalanın boynu bükülür. Bir dağ gibi dururdu hep arkanda. Kıymetini anlıyorsun yoklukta. İster insan şimdi olsun yanımda. Babasız kalanın boynu bükülür. Ne istersen o alırdı hep sana. Eli deyse şifaydı tatlı cana. Onsuz dertli ne yapsın...
Hey be dünya! Bana dert misin, yük müsün Ben seni sevmiştim, sen bana küs müsün Çaresiz dertleri , kederleri bana yükledin ya Şimdi benim gibi senin de boynun bükülsün Gözümü açtım , sana kandım, aldandım Ben senin zevk sefa yolunamı yollandım Hey be dünya! Bana dert misin, yük müsün Şimdi...
B.F. Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Merhaba ben Orhan ÜSTÜNDAĞ. 1956 Yılı Ardahan’ın Göle İlçesinde Dedekılıç Köyünde doğdum efendim. Ailenin 3. çocuğuyum. Evliyim ve 4 çocuk babasıyım; iki oğlum iki kızım bulunmakta. 1992 Yılında İstanbul’a yerleştik. B.F. Sanatınıza nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır bu sanatı icra ediyorsunuz bahseder misiniz...
Betül FIRAT: Öncelikle söyleşi yapmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Sizi biraz tanımak istersek, Turgut Alp EROĞLU kimdir? Turgut Alp EROĞLU: Koskoca evrende, küçük bir gezegende; köhne bir şehirde doğmuş biri olarak tanımlıyorum kendimi. Hayatının büyük bir bölümünde şu yaşadığımız dünyayı anlamlandırmaya çalışan, bunu yaparken de bazen hayallerinin esiri olan...