BALTAZAR GRACİAN’IN BİLGELİK KLAVUZU VE KURNAZLIK SANATI ÜZERİNE – Bülent Demirel Anlamsız bulduğum herkesi ve her şeyi terk ederim. Anlamsız bulduğunuz herkesi ve her şeyi terk edin. Herkes ve her şey bana bir şeyler ifade etmeli…Herkes ve her şey sizlere bir şeyler ifade etmeli…Hayat, bizim irademiz dahilinde ve/veya irademiz dışında,...
Ey Aşık Mahzuni nerdesin nerde Enkaz altında kan ağlıyor Maraş Düşürdüler bizi çaresiz derde Bak feryat ediyor çağlıyor Maraş * Maraş Afşin Göksun Elbistan Nurhak Hepsi acil yardım bekliyorlar bak Kimseden fayda yok yardım etsin Hak İnanın karalar bağlıyor Maraş * Neden kimse gelip yardım etmiyor Yuvalar ocaklar söndü tütmüyor...
İlk kitabı “Bir Başka Dünya- Krallar Savaşı – istila” ile okuyucuyla buluşan yazar Halil İbrahim Akyüz, sekiz kitaptan oluşacak serinin ilk kitabıyla devasa bir dünyanın kapılarını okuyuculara açmanın heyecanını yaşıyor. Akyüz, bugüne kadar kaleme aldığı altı kitaptan ilk kez birini yayımlayarak bu heyecanı yaşıyor. Kendisi de tam bir fantastik roman...
Duyduğum her duygu köreldi içimde, Elbet mutlu olacağım, umudum var benimde, Ağır olduğu gittiğin ne söylesen de, Ama unutma bu acı ikimize de yeter, elbette, Ayrılmak zor geldi ikimize de, Anılar yakıyor içimizi her saniye, Ediyorum dua gel diye, Ama unutma bu acı geçmez, gelsen de Sinem Şahin
ANLATACAKTIK- Metin Özdoğan Hani beraberİhtiyarlayacaktikSenin elinde bastonBenim elimde bastonBen dede sen nine olacaktınTorunlarimiz gelecektiOnlara gençlik yıllarımiziAnlatacaktıkSen benim gönlümüNasıl çaldığınıBen seni nasıl kandırdığımıAnlatacaktıkBazen ben senin yakın gözlüğünüKendi gözlüğüm diye alıpKullanırdım sen kızardınYalnız olduğumuzdaSen bir köşedeBir şeyler örerdin torunlaraBen arada bir roman okurdumEh canım bende bir şeyÖrecek değilim kiBen ancak TV seyrederimSigara...
Düşmüşüm hayatın girdabına Sıkışmış ım yaşamın kollarına Bekliyorum ölüm gelsin diye bana Kefenimi giydirsinler sırtıma * Bir gün o gün geliyor Senin için saat doluyor Kimi güneşin doğuşunu görüyor Kiminde güneşin batışını görmüyor * Kuş gibi gidiyoruz oradan oraya Yaşarken bu garip dünyada Uzanmadan musalla taşına Koyulmadan dört kollu tabuta...