Doğu’da askerdi, Batı’da er idi, Gökteki yıldızlar o yiğitti izlerdi, Uyku kaybeder görenler yıldızı. Yıldızı kaydı, o yiğit şehit kaldı. Sessizdi kalp alında vurulmuşun, Sormamıştı parolayı kör kurşun Parola tunç dağda kan renginde, Küflü sefer tası kuru ekmeğinde. Sefertası ana elinde, ayak çıplak, Ayakkabısız ayaklar çıplaktı ayak, Asmıştı boynuna oğlu...
Anne gökyüzünden dökülen bu ışıklar nedir? Yıldızlar mı düşüyor dünyaya? Sana bir yıldız yakalamak için koştum Toz duman ve çığlıklar arasında Anne çıplak elle tutulmuyor yıldızlar Keşke bana ördüğün eldivenim olsa Anne ne bu gözündeki yaşlar? Yıldız toplayamadığım için mi sana? Bir dahaki sefere söz annem Daha hızlı koşacağım, Sana...
Yazarlık hayatına “Saklambaç ve Deprem” ile iki eserle birlikte adım atan Yazar Hakan Dinçay, kadınlar ve kadın cinayetlerini konu alan yazar okuyuculara farklı bir dünyanın kapılarını açmanın heyecanını yaşıyor. Dinçay, bugüne kadar kaleme aldığı kitapları yayımlamanın heyecanını yaşıyor. Kendisi de iyi bir okur olan yazar, kitabının çıkış noktası olarak “Kadınların...
Anlayamadım, anlatamadım, günün gecesi, gecenin günü, doğuyor gecelerime, batıyor ömrümün sabahları, bir anlamsızlık düşüyor, hece hece, gece gece, yaşam ne garip bir şey, neyi sarsam saklasam, yabancı, yaban, anlamsız, düşünüyorum, öyle kanatsız bir kuş gibi, kırıklar içinde, anlamın zerresi yok, öyle yaban, yabancıyım ki, kendi kendime, bir püf noktası, aynaya...
“Her hayat ayrı bir hikâyedir. Her akıl da ayrı öyküler üretebilir. Tamamiyle kurgudan oluşan öykülerde her konuda samimiyeti bulmanızı dilerim. Karakterler genelde hayali olsa da bazen iyi bir dost bazen de anılası bir arkadaş olabiliyor. Öykülerin kendine has olması da özel bir tercih. Yaşanmamış olsa da yaşanmayacak olsa da kıssadan...