Hiçbir eseri beğenmek ve yermek için okumadığımı çok defa belirtiyorum. Bu kitabı da paylaşırken aynı düşünce ile paylaşıyorum!
– – – – – – – – – – – – – – –
Bu ülkede ahmaklaşma, kitlelerin en büyük özgürlüğüdür.
Yeni Orta Çağ düzeninde ahmaklaşmanın anahtarı okumaktır.
Sadece çok satan kitaplarla değil, aynı zamanda ağır ilan edilen kitaplarla…
Gözleri kör eden sosyolojiyle, hipnotize eden ve mistisizm saçan romanlarla, anlatan değil anlatmayan felsefeyle…
Bir iletme ve anlatma aracı olarak değil iletmeme, saklama, gösterdiği şeyle arasına duvar örme aracı olarak kullanılan dille…
Yeni Orta Çağ’da topluma enjekte edilen edebiyat ve felsefe akıl değil akılsızlık üretmektedir.
Sanat, edebiyat ve felsefe, tarihin hiçbir döneminde bu kadar ideolojik olmamış ve bugünkü kadar silah olarak kullanılmamıştır.
Yeni Orta Çağ’da edebiyat ve felsefe bir mermi gibi namlulara sürülmüş ve namlular da topluma çevrilmiştir.
– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
Kitabın taktim yazısı bu.
Takdime bir fikir beyanında bulunacaktım ama, son cilde kadar beklemeyi düşünüp erteliyorum.
Yazar, sağdan-soldan nerede ise herkese dokundurmuş.
Kitabın çoğu kısmına katılmıyorum. Ancak şunu söylemem gerek ki, yazar, benim söyleyip de kırarım insanları tarzı düşüncelerime de tercüman olmuş. Bir okuma furyasının olduğu ortada ama, nice okumalar yapılıyor bu muamma. Yazarın birinci ciltte takıntı yaptığı yazarlar ve o yazarların eserlerinden alıntı yapıp eleştirdiği bölümler var. Tabii zaten okumayı kendine zul sayan bir toplum olduğumuz için, örnekler yazıp yazıyı uzatmayacağım.
Yazar şunu söylemeye çalışıyor sanırım; aslında okunması gereken eserlerin önüne, okunduğunda bir faydası olmayan kitapları, “çok okunan kitaplar” pompalaması taktiği ile, set çekiliyor ve okur tabir ettiğimiz kesim de buna malzeme ediliyor. Acaba yazar da kendini bu her-ü mercin içine katıyor mu, katmıyor mu… Artık bu kısmına da eseri okumak isteyenler karar verecek… Tabii edebiyat ve felsefe dünyasından herhangi bir tın sesi gelmediğine göre, demek ki bu kitap ve yazarı çok da dikkate alınmıyor. Aslında dikkate alınmalı… Belki de bu tip kitapların dikkate alınmasına da daha bu ülkede epeyi zaman var gibi gözüküyor. Kitapta siyasi giydirmeler de var. araya sıkıştırmış yazar. Dileyenler, eseri “kitapyurdu” sayfasından “iç sayfalara göz at” bölümünden kısa da olsa irdeleyebilirler.
Eser 4 cilt. okudukça da ciltleri paylaşacağım. Sonra da okunsun okunmasın genel olarak bir eleştiri de yazacağım… Hatta içinden alıtılar da paylaşacağım, tabii Allah ömür verirse… Şimdi künyesini yazayım ve kitabı meraklılarının okumasına bırakayım.
Edebiyatla Ahmaklaştırma Felsefe ile Çökertme.
Taylan Kara.
Bulut Yayınları.
2021 baskı – 224 sayfa.
Hayırlı akşamlar diliyorum.