Dünyanın en bahtiyar göğü altındasın
Ve ben o asumanın düşkün vaizi;
Çiy toplayan kırağı döken
Dolu dolu yağan.
Aşkı tatmaz hiçbir terazi
Yok mu bunu, şu şimşeğe anlatacak biri,
Hay aksi.
Benim göğüm arızalı;
Kan sızıyor çatlağından,
Semalarında ezgin bir sahne,
Bezgin bir trajedi, tek perde.
Kaçıp sığınıyorum bu sebeple seninkine.
Çocukları var senin göğünün apak
Güvercini… pak gerdanlı.
Her bir tüyüne
Her bir tüyü kadar
Kurban olası şair türeten.
Bir şiirden başka bir şiir çıkıyor sende.;
Bozkırın kaneviçesi kelamlar… çocuksu, tertemiz.
Kaçınılmaz kutlamalar meşaleli
Dizeler leyli leyli
Ardınca gök kürsüden o vaiz
Seni okuyor güzel dualarda.
Kutlula ey eleğimsağma,
Bu tansık doğurganlığı;
Gözgünden kırıldıkça ışığın
Sere serpe bir sungu
Sırılsıklam bir sunu
Hepsi sızılarımın emi.
Eriyik bir yumru var solumda, kınalı.
Sözlerinle sözlü
Gözlerinle nişanlı.
Yekiniyor yeniden
Öçsüz sevdaların adamı.
YUSUF GÖKBAKAN