Nedensiz fırtınaların içinde kaldım.
Dağların hep doruklarına sevdalandım.
İmkansız aşkın sokaklarında dolaştım.
Çaresizlik içindeyken bile teslim olmadım.
Bir tek dönüşün bitişin olacağını anlayamadım.
Hasretler dönüşlere ayarlıdır.
Anlar dahi yudum yudum sayılır.
Zaman yaklaştıkça heyecanlar şahlanır.
Dönüş başlar, kavuşmalar zılgıt çeker.
Oysa senin dönüşün kurşun olur
sevdamın yangın yerini vurur.
Yüreğimin şiirsel dili lal olur.
Abluka altına alınmışlığım şaşkın
Çemberini yaramadım.
Dönüş yolu kurşun oldu
Çaresizlik sırtımdan vurdu.
Dur diyemedim!
Çekilmez olan bendim!
Sirenler uzun uzun çalıyor
her dönüş
hasretleri kovamıyor
yüreğimden ılık ılık sevdan akıyor
ben sevda kaybından
can çekişirken
sen bitişin gazına bastıkça basıyorsun.
Hasretler susuyor
dönüşler ayar tutmuyor
yüreğimdeki sevda son nefesini verirken
sen gidişinin dumanını
üzerine örtü yapıyorsun.
Geride bir tek anlamsızlığın
tozu dumanı kalıyor.
Ey yüreğimin sessiz atışı!
suskunlar mezarlığına
bir tas su ile gelirsen
sevdamın kabrini
dönüş adası bitiş numarasında
bulabilirsin.
Öylece kalakalmışlığım mezar taşım
tozuna bürünmüşlüğüm
toprağım olsun.
ERBİL-NİSAN-2024