“Hepsinin ortağında, baskıya, ezilmişliğe, yok sayılmaya isyan vardır. Onlar, hayatlarında derin acılar yaşamışlardı, ama gözlerindeki ışık kararmamıştı. Hepsinin yüreğinde, yenilmişliği reddetme ve ayakta kalma gücü yerleşmişti. Bu kadınlar, öyküleri olan kadınlar, bir bakıma savaşçıydılar. Silahları eğitimle, bilgiyle de donatılmamıştı. Tek savaş araçları, içgüdüsel ve akılsal bir direnişti.”