Bir yudum mutluluk gözümde tüter
Bitmiyor dünyanın derdi be Anne!
Hüzün dağlar gibi, gam katar katar
Görünmez çilenin ardı be Anne!
Bahar yaz tanımam, sor kara kışı
Dinmiyor nedense, gözümün yaşı
Huzur Kafdağı’nda, bir Anka kuşu
Gönül, acıların yurdu be Anne!
Feleğin kılıcı girmedi kına
Savrulur başımda, hep döne döne
Canım dediklerim, kastetti cana
Yâr bildim, gönlümü kırdı be Anne!
Akıl mahzeninde hayaller, düşler
Umudumu çaldı, göçebe kuşlar
Birisi bitmeden öteki başlar
Yolum hep yokuşa sardı be Anne!
Ne gönül incittim, ne de kin güttüm
Dost için baldıran zehrini tattım
Bilmem ki feleğe n’eyledim, n’ettim?
Nedir benim ile derdi be Anne!
Bir kasırga esti, dağıldı harman
Kader böyle imiş, bu imiş ferman
Menzil hayli ırak, dizde yok derman
Bu hayat yordukça yordu be Anne!
İsmail Gül