Yazar Necati Açıkgöz Kitabı

Bir çocuk masumiyetiyle“Sevdim Ben Seni”,Ve yine bir çocuk saflığıyla yüreğimi avuçlarının içine koydum,Hiç bilmiyorum sözlerin sevgin yürekten miydi?,Ama var ya ben seni o çocukça ve çocuk kalbimle sevdim bunu hâlâ çok iyi biliyorum. Masum tertemiz duygularımla“Sevdim Ben Seni”,Senin bir gülüşüne çok mutlu olurdum,İçinden çıkılması çok zor bir enkazın altındaymışım gibi...

Ernest Hamıngway ismini çok duymuştum. Hatta yazmalarıma bir katkısı olur ümidiyle “Yazma Üzerine” adlı bir kitanını bile alıp incelemiştim. Tabi o bir derlemeydi. İspanya iç savaşında, dünyanın öbür ucundan savaşmak için gelen antifaşist bir gerilla grubunun bir köprüyü havaya uçurmak üzere görev alanların; grup içi diyalogları, aşkları, tutkuları, bir davaya...

DAVUT DEMİŞTİ !!!! Sen,Kral çıplaktı demiştin Hatta yetmedi,çırılçıplak dedin Sen dedin ki,keldir altı Takkenin Takke düşünce,kel çıkar ortaya Ahh..Be DAVUT !! Kıral çırılçıplak,gezinir orta yerde Kel ortada,takke yerde Kefen parası,Daltonların cebinde Şimdi,muhtaç olmuş,zekata,fitreye Ah..Be DAVUT !! Madem ekmeğin yok yemeye Ne diye gidersin, uçan sarayla,altın klozete Benim Can’ım can Gerisi...

Bırak,kafa yorma,biraz az düşün, Çok az oku,bir kenara,yaz düşün, Tavuk bekle,hayalinde kaz düşün, Yalancıya,umut ektir,pul bekle. Düştüğün duruma,hiç yorma akıl, Balık ol,nehirde,oltaya takıl, İster beş,ister bin,vakit namaz kıl, Tanrıya değilde,kula kul bekle, Aklını zorlayıp,yormadan yaşa, Ne gelirse gelsin,kader de başa, Öküz olda,çalış,çabala boşa, Arpayı,samanı biraz bol bekle. Hayatı idraktan uzaksan...

Derya Doğan Yılın son günlerini felsefenin içinde geçirmek benim de Mersinli pekçok dostum için de sanırım güzel bir tesadüf ve ayrıcalık oldu. Filozof-yazar Mehmet Akkaya’yı dinleme ve kendisiyle bizzat tanışma olanağına nail oldum… Akkaya’nın, Mersin’de iki programı olduğunu sosyal medyadan öğrenmiştim. 17 Aralık’ta 68’liler Derneği’nde, 21 Aralık’ta ise Mersin Kültürhane’de...

İki bin yirmi yılında okuyucu ile buluşturmayı başardığım, ‘’Anadolu’da Eğitim Güneşi’’ ve ‘’Bir Yolunu Bulmuştuk…’’ adlı kitaplarımı hazırlarken; Köy Enstitülerine öğretmen yetiştirmek üzere açılan Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü mezunlarının, her birinin Anadolu coğrafyasında görev başında iken bir telgraf ile yedek subay olarak askere çağrıldıkları, okuyan, yazan, sorgulayanların subay yerine ‘’Çavuş’’...