Biz Yörüklerin oturmaktan anladıkları şey yemek yerken bağdaş kurup sofraya oturmak, çay içerken de duvar dibindeki bir hasır yastığa ya da bir tahıl çuvalına yaslanıp bacaklarımızı öne doğru uzatmaktı. Hatta çift çubuk işlerinden sürekli yorgun düşen babamız için oturmak, koltuğunun altına ikiye katlanmış bir yastık koyup yan gelip uzanmaktı. Annemiz,...
Issız adaya düşer isem yanıma nemi alırdım. Issız adaya düşerken yanınıza bir şey alamazsınız. Yanımda olmasını istediklerim adı üzerinde ıssız ada Ekmek Su İşaret Fişeği. Ey vereceği cevapla kendini karizmatik göstermek veya yaranmak isteyen adam; İnsan kalabalığı denilen ıssızlığa çıkarken yanına ne alıyorsun. İnsanı başarılı ve girişken kılan araçlar aklı...
Ölüm ferman yazarmış, Ucu yanık sarı kağıtlara, Aşkın esamesi okunmuş, Islık çalan dudaklarda. … Siz bilmezsiniz belki acıyı, Görmezsiniz belki karanlığı, Gün ışıyınca kuşların sevincini, Günün uyanışını bilmezsiniz. … Ben görürüm sabah saatlerinin telaşını, Ben bilirim yeni günün uyanışını, Bilirim cıvıldaşan kuşları, Ben her sabah o saatte ölürüm. … Bir...
Eskiden yaşam daha kolaydı. Kentli kentinde, mahalleli mahallesinde yaşardı. Hayat basit bir yaşamdı. Günlük güneşlik çevre tek yaşamdı. İnsanların birkaç dostu olurdu ama dostlarıyla beraber hitap ve muhatap bir haldeydi. Ama bugünün sanal dünyasında bire bir sabit dostluklar kalmadı. Artık hepimizin bir tek dostu var: sihirli kutu. Bu sihirli kutu...
Her İnsanoğluna kanma Gerçeği kusar mı sandın Bozkurtları çakal sanma Kenarda pusar mı sandın Burada olur mu hurma Boşuna hayaller kurma Her baltayı taşa vurma Baltayı keser mi sandın Eller böyle demiş eller Neyi okur neyi beller Akşam üstü esen yeller Sabah da eser mi sandın Etme eyleme be hacı...