Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Parçalı Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Yağmurlu
19°C
Çarşamba Çok Bulutlu
18°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
17°C

Süleyman GÜZEL

Sadece İnsan olmak için mücadele ediyorum!

    TİYATRODA DİKSİYON VE FONETİK

    5 Ekim 2025 18:24
    14
    A+
    A-

     

    Tiyatro sahnesinde oyuncunun en güçlü silahı sözdür. Sözü taşıyan da sestir.
    Sahnedeki bir nefes, bir kelime, bir tonlama bazen bir romanın anlattığını anlatır. İşte bu yüzden tiyatroda diksiyon ve fonetik, oyunculuk sanatının kalbidir.

    Diksiyon, dilin doğru, güzel ve anlaşılır biçimde kullanılma sanatıdır.
    Fonetik ise bu sanatın bilimidir; sesin nerede doğduğunu, nasıl şekillendiğini, nasıl tınladığını anlatır.
    Yani biri sanattır, diğeri o sanatın matematiği.

    Bir oyuncu için doğru diksiyon; seyircinin kulağına değil, yüreğine ulaşmanın anahtarıdır. Yanlış telaffuz ya da yutulan kelime, duygunun gücünü azaltır.
    Sahne üzerinde sesini yönetebilen, kelimeleri net söyleyen ve tonlamayı duygusuyla birleştiren her oyuncu seyircinin ruhuna dokunur.

    Diksiyonun Temel Dayanakları:

    Nefes: Oyuncunun yakıtıdır. Diyaframdan alınır, sahnede duyguyu taşır.

    Ses: Oyuncunun görünmeyen kostümüdür. Temiz, doğal ve denetim altındadır.

    Artikülasyon: Dil, diş, dudak uyumudur. Her kelime açık, net ve anlaşılır olmalıdır.

    Tonlama ve Vurgu: Cümlenin ruhunu belirler. Duygu, sesin iniş çıkışıyla hayat bulur.

    Durak: Seyirciye düşünme ve hissetme alanı bırakır. Her nefes bir ritimdir.

    Fonetik ise oyuncuya sesi bilimsel olarak tanımayı öğretir.
    Sesin hangi noktadan çıktığını, nerede yankılandığını, nasıl güçlendirileceğini bilmek oyuncuya sahne hâkimiyeti kazandırır.
    Küçük bir sahnede fısıltıyla anlatırsın, büyük bir salonda aynı duyguyu göğüsten gelen bir güçle ulaştırırsın.

    Unutma:
    Diksiyon kelimeyi güzelleştirir, fonetik o güzelliğin yapısını kurar.
    İkisi bir araya geldiğinde seyirci yalnızca seni dinlemez, seni hisseder.

    Süleyman Güzel

    slymngzl9@gmail.com

    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.