Mecnun düşmüş çöllere bulmak için leylayı
Ferhat şirin uğruna delmiş dağı kayayı
Ben nasrettin misali ummalara mayayı
Çalıyorum umudum son tepenin ardında
Sığmayarak kabıma dolup dolup dolup taşarak
Çileleri dertleri birer birer aşarak
Dinlenmeden durmadan çılgın gibi koşarak
Geliyorum umudum son tepenin ardında
Çaldığım kapılarda gözlediğim yollarda
Bin umutla iplikler bağladığım dallarda
Tuttuğum her dilekte baktırdığım fallarda
Diliyorum umudum son tepenin ardında
Sabrederim beklerim kapılmadan celale
Hiç tükenmez hiç bitmez arzularım şelale
Geceleri rüyaya gündüzleri hayale
Dalıyorum umudum son tepenin ardında
Izdıraplar dinmiyor sıra sıra peşpeşe
Göğüs gerdim direndim tırnak tıŕnak diş dişe
Şükrederek halime inancımla baş başa
Kalıyorum umudum son tepenin ardında
Görür görmez tanırım maske takmış yüzleri
Duyar duymaz anlarım yalan olan sözleri
Beyaz sayfa açarak acı dolu izleri
Siliyorum umudum son tepenin ardında
Hep avuttum gönlümü kadehlerle şişeyle
Hayallere kapıldım olur olmaz herşeyle
Savmak için dertleri kahkahayla neşeyle
Gülüyorum umudum son tepenin ardında
Yakarışla niyazla zaptederek korkumu
Toparlayip kendimi bastırarak duygumu
Kabuslara son verip ürpererek uykumu
Bölüyorum umudum son tepenin ardında
Yalnızım biçareyim zalim gurbet elinde
Kapısını kapatmış herkes kendi halinde
Ben se bülbül misali gonca gulün dalında
Çiliyorum umudum son tepenin ardında
Bağrıma batırarak ömrün sabır taşını
Yüregime akıtıp gözlerimin yaşını
Azat edip hücreden bahtsız gönül kuşunu
Salıyorum umudum son tepenin ardında
Felek naçar bıraktı yandaşını kayırıp
Eller silip süpürdü çanakları sıyırıp
Ben üfleyip yoğurdu dost düşmanı ayırıp
Eliyorum umudum son tepenin ardında
Yıllar yılı çekerim derdin bin bir katını
Unuttum muttluluğun sevincini tadını
Etrafımı bürüyen arsız ayrık otunu
Yoluyorum umudum son tepenin ardında
Dert içime yer yapmış yerleşerek temelli
Çabalarım nafile ızdırabımdan belli
Deliliğe vurarak boş vererek teselli
Buluyorum umudum son tepenin ardında
Belki de silinecek alnımdan kara yazı
Kim bilir göreceğim hem baharı hem yazı
Yaradana sığınıp huşû ile namazı
Kılıyorum umudum son tepenin ardında
Yazım böyle yazılmış Mevlam vermiş emiri
Rızkım ne kadar ise öyle biçmiş ömürü
Ben yepyeni bir ufka yelken açıp demiri
Alıyorum umudum son tepenin ardında
Nasip denen balığı tutamadım deryada
Ne ettiysem kısmeti bulamadım furyada
Son çare de yok ise bak bendeki feryada
Biliyorum umudum son tepenin ardında
Kahırla geçti ömrüm güneş yüzü görmeden
Hasretlere son verip bir murada ermeden
Gözüm açık gidecek bir helallik vermeden
Ölüyorum umudum son tepenin ardında
ERDİÑÇ KÜÇÜKKAYA
Naçizane şiirime değer verip bu çizgi üstü nadide ve güzide sitede yayınlamayın beni ziyadesiyle onore ve mutlu etti.Çok teşekkür ediyorum.