10 Mayıs 1978 Hacıbektaş doğumluyum, memleketim Kırşehir, 1985’ten bu yana Ankara’da hayatıma devam ediyorum, 22 yıldır Kamuda görev yapmaktayım.
Lise yıllarımda duygularım kağıtlara dökülmeye başladı, ama beni şiirlerimi kitap haline getirmek için yönelten yine bir kitap oldu, Sn. Yazar Kenan KALECİKLİ’nin Sevgi Günlüğü adlı eserini okuduğumda ciddi çalışmalar yapmam gerektiğini düşündüm. Şiirsel bir anlatı ile yaşanılan bir aşkı o kadar güzel anlatmış ki,ben de birikimim olan kelimelerin büyüyerek, bu kelimelerin cümleler haline gelişi ve bir şiir kitabının doğuşu neden olmasın dedim. 2005 yılında ilk kitabım “Kendimden Yapraklar” ile başlayan kitap serüvenim bugün beşinci kitabım “Şubat” isimli eserime kadar uzandı ve iyi ki yazmışım yaşanılan her şey uğruna dedim. Lise yıllarımdan bu yana karalamalar ile başlayan sözlerim 1998 yılında ciddi adımlar atmaya karar verdiğimden bu güne dek devam diyor.
5 (Beş) Kitabım bulunmakta olup, Aşk, sevgi, özlem, Anne, çocuk, Baba, insanlar ile ilgili konularda şiirlerim bulunmaktadır.
Şiir yazarken karşılaştığım bir zorluk olmadı, çünkü bir söz gelir akla ve yüreğiniz söyler, elleriniz kâğıda dokunur ve sonunda duygularınız şiir olmuştur.
Zorluk kısmına değinirsek, her işin bir zorluğu elbette ki vardır. Ama severek yapıyorsak bu zorluğu bence yaşamamış gibi düşünmeliyiz. Ben severek yaptığım bir işte zorlukları görmeyen bir insanım.
Gözlemlerim ve insanları dinlemek, bir çocuğun ağlaması kadar gülmesi, insanların sevgisini anlatırken ihanetlere yer vermesi, çaresizlikte bir elin tutması kadar, bir elin tutmaması, anneyi ve babayı yaşarken hayatın bir yüzü, anne ve babayı yaşamayan hayatın diğer yüzüdür, benim şiirlerimi bana getiren ve bana yazdıranlar…
Fırsat buldukça okumaya çalışıyorum.
Her şiir bir çocuktur benim için, kimi şiirlerde mutlu oluruz okurken, kimi şiirlerde hüzünlerimizi buluruz, bazı şiirler ağlatmaz içinize akar, bazı şiirlerde daha bitmeden ağlatır sonuna yetişemezsiniz. Şiir, duyguyu bir insanın aklına en iyi dokuyan bir halı ustasıdır.
Şiirin formülü yoktur, bulamazsınız, o sizi bulur ve kendini yazdırır.
Yazmak mı istediniz , o an oltasına mı takıldınız bir sözün, bırakın aklınızda ne varsa düşsün kağıtlara.
Şiir yazmak için bir saat ya da vakit belirlemeyin, çünkü yazacağınız zamanı ve saati siz değil, size gelecek bir söz belirler. Bu bazen gecenin bir yarısı olur, bazen de sabahın körü…
Okumanın gerçekten de çok ama çok önemli olduğunu, hem okumak, hem de okuduğunun ne anlatmak istediğini anlamanın ve uygulamanın daha önemli olduğunu söylemek istiyorum.
Hepinize saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum. Teşekkür ederim.
@paradoks.okur.yazar
@yazar.betulfirat_fan