Sevgili Edebiyat Sanat Meltemi okurları,
Kitapların kokusunu seven, satırların arasında gezinmeyi seven, kelimelerin peşine düşen sizlerle buluşmak büyük bir mutluluk. Hepimizin ortak noktası, kelimelerin açtığı dünyalara duyduğumuz merak. İşte bu yüzden sizlerle çok önemli bir konuyu konuşmak istiyorum: Neden düzenli kitap okumalıyız?
Kitap okumanın faydalarını hepimiz duymuşuzdur. Ama iş düzenli kitap okumaya gelince biraz zorlanıyoruz. “Zaman bulamıyorum” diyenler, “Bir türlü odaklanamıyorum” diye yakınanlar ya da “Başlıyorum ama devamı gelmiyor” diyenler çok. Oysa kitap, hayatımızın içindeki en samimi dostlardan biri olabilir. Nasıl ki bir dostla sık sık görüşünce bağımız güçlenir, kitapla da düzenli buluştuğumuzda aynı şey olur. Bu bağ, bize sadece bilgi değil; huzur, hayal gücü ve kendimizi yeniden keşfetme fırsatı sunar.
Kitap okumayı düzenli bir hale getirmek hatta çeşitli türden kitaplar okumak: Tıpkı sağlıklı beslenmenin farklı besinler gerektirmesi gibi, okuma alışkanlığımız da çeşitli kitap türleriyle zenginleştiğinde gerçek anlamda besleyici olur. Romanlarla hayal gücümüzü büyütür, öykülerle günlük hayata farklı gözlerle bakar, şiirlerle duygularımızı inceltiriz. Tarih kitapları köklerimizi hatırlatır, felsefe kitapları sorgulama gücümüzü artırır, bilim kitapları merakımızı canlı tutar. Kişisel gelişim kitapları ise günlük yaşantımıza pratik katkılar sunar. Böylece zihnimiz dengeli ve güçlü bir şekilde beslenmiş olur.
Düzenli kitap okumak, zihnimizi bir spor salonuna götürmek gibidir. Bir kere spor yapınca kaslar nasıl gelişmezse, bir kere kitap okuyunca da düşünce dünyamız tam anlamıyla beslenmez. Düzenli okumak, zihni diri tutar. Kelime dağarcığımız zenginleşir, ifade becerilerimiz güçlenir, hayata bakış açımız genişler. Aslında bu durum, zihinsel bir yatırım gibidir. Bugün okuduğumuz bir satır, belki yarın bir sohbetin kilit cümlesi, bir öğrencinin sorusuna vereceğimiz cevap ya da bir çocuğun dünyasına açılan kapı olabilir.
Bir başka açıdan düzenli kitap okuma, ruhun da ihtiyacıdır. Günlük koşuşturmacada kafamızın içi binlerce düşünceyle dolup taşarken, kitap bize mola verir. Sayfalarda gezinmek, zihnimizi toparlar, duygularımızı yatıştırır. Hatta bazen tek bir cümle, günlerdir içimizde taşıdığımız sıkıntıya ışık tutabilir. Kimi zaman bir roman karakterinde kendimizi bulur, kimi zaman bir denemede kendi düşüncelerimizi yeniden keşfederiz. İşte bu yüzden düzenli okumak, ruh sağlığımıza da iyi gelen bir alışkanlıktır.
Elbette düzenli kitap okumak sadece bireysel bir fayda sağlamaz. Toplumsal hayatın da daha güçlü olmasına katkı sunar. Düşünen, sorgulayan, araştıran, empati kurabilen bireylerin olduğu bir toplumda ilişkiler daha sağlıklı, iletişim daha etkili olur. Kitaplar sayesinde farklı kültürlere, farklı hayatlara açılırız. Kendi dünyamızın sınırlarını aşar, başka pencerelerden bakmayı öğreniriz. Bu da toplumda hoşgörünün, anlayışın ve dayanışmanın artmasına katkı sağlar.
Sonuç olarak düzenli kitap okumak, kendimize ve çevremize yapabileceğimiz en güzel yatırımlardan biridir. Kitaplarla düzenli buluşmak, hem zihnimizi hem ruhumuzu besler; bize yeni yollar, yeni düşünceler açar. Belki de bu yüzden “Kitap okumak bir ihtiyaçtır” sözü bana çok anlamlı gelir. Düzenli kitap okuma alışkanlığı, sadece bir hobi değil, hayat yolculuğunda bize rehberlik eden bir pusuladır. O pusulayı yanımıza almayı unutmayalım.
Peki siz, en son hangi kitabın sayfalarında kayboldunuz ve o kitap size neler kattı?
Yusuf TOKMUÇ