Şiir

Sana bakınca ısınır içim, Seviyom seni sarı papatya Solmaya başladın bilmem niçin, Gönül çiçeğim sarı papatyam. Kuzeyde görünür mor menekşe, Gönüllere verselerde neşe, Benzemiyor senin kadar güneşe, Gönül çiçeğim sarı papatyam. Sona erdi bahar döndü kışa, Kapandı yaprak açılmaz dışa, Sen bir Sultan ben ise paşa, Gönül çiçeğim sarı papatyam....

Öyle anılar vardır ki susmak lazım..! Sadece yazmak, sadece senin anladığın…. Dedim ya ! Sessizce oturuyorum öylece., Yeni bir gelecek inşa etmeden İyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok… Palmiye ağacının gövdesinde terkedilmişlik Yüreğimi ezen anılarda şimdi gönül deryam Tozlu yapraklarda alabildiğince hüzün var Ve, Altında gözlerden uzak aşk yaşanıyor Dalında...

Aramıştım ki sevginle ben okşanan idim, Hep aradığım, vardı sende memleketim, Ki senle hayat yaşamak istediğim şehrim, Şehrinde yaşayan benim gerisi hemşerim. Ki coşan sevginin duygusuyla seni seven, Kaldırım bendim, taşında sendin yürüyen Ayak altında basılan iri taşlar üstünde sen, Örük saçların, saçların taşlarıma idi öpülen. Değil kaldırım dilberim sevginin...

Komşumuz bir yaşlı teyze vardı, Balkonunda atmaya kıyamadığı, Eski eşyaları, kanepesi, Bahçesinde derme çatma asması, Altında rengarenk çiçekleri, Iclerine fesleğenler ektiği, Yağ tenekeleri,yoğurt kapları. Gelene geçene dert yanardı, Geçmeyen, ağrılarından, acılarından… Gücenirdi komşular bazen, Balkonlarımızı kirletdikçe, Bacasından çıkan isli duman. Çer çöp toplardı sokaklardan, Yakardı kışın sobasında. Pahalı diye açmazdı...

Kahır yükledin yıllarca sen bana Ömrüm tükendi ağlaya ağlaya Bitmedi verdiğin ızdıraplarda Canın sağ olsun bu yaptıklarına Allah biliyor çektirdiklerini bana Bak ben isyan etmiyorum sanada Seninde allah versin cezanıda Canın sağ olsun bu yaptıklarına Ben çekerim çekeceğim kadarda Allah’ın huzurunda hesap orda İsyanım yok ne sana allaha da Canın...

Tilki gardaş Tilki gardaş Tavukları çal da götür Gelincikler sana sırdaş Hepisini al da götür Sağa sola haber duyur Bekçiler ayakta uyur Hiç çekinme şöyle buyur Kümeslere dal da götür Neler vardır neler yersen Bize biraz örnek versen Bunlar bana yetmez dersen Kaymak ile bal da götür Alparslan böyle gider...

Ömür dediğim Dilaver Karagöz Ömür dediğim her gün, meğer sana aitmiş…. Ya gözlerin , ya bakışların, ya ellerin, ya saçların, ya sözlerin, ya da gülüşlerin… Bir gün de benim olsun dedim, ağlayışlarına teslim oldum. Henüz Şair Dilaver Karagöz

HASRET Dilaver Karagöz İçimde hep acısı var ölümün Gitmez gözümden hafif ranpa köy yolu Omuzlarda tek gözlü tahtadan tabut Dayanılır değildir, Ana, Baba hasretiyle geçen ömür… Ayrılık çekilebilir acı değildir değil mi..? Bana çok mu müthiş gelir kendi kaderim Evet haset ediyorum mutlu çocuklara Çünkü ben, ihtiyarlamış bir çocuğum hâlâ…....

Selam Size Öğretmenim Yusuf Değirmenci Zihinlerimize ışık sizdiniz İlme ve irfana öz deştiniz Sizlere emanet edildik Karanlığımızı aydınlatan Güneş tiniz Siz dersi anlattınız Biz bilgiyi kazandık Siz öğretiniz Biz aydınlandık Sevgi ile karşılandık şefkat ile okşandı Güler yüzünüze Tatlı sözünüze Sevecen yüreğinize inandık Sizi anamız babamız gibi sevdik Size bağlandık...

ŞAİRİ KİM TANIR Metin Özdoğan Bir başkadır şair Ruhu incedir Kimsenin görmediğini görür Çünkü penceresi başkadır Başka pencereden bakar hayata Şiirlerini yazarken kağıda Arkadaş olur kalem ve kağıtla Konuşur yazdığı satırla Bir başkadır şairin penceresi Başka bakar gözleri Gerçektir şairin sözleri Yazar kötüyü ve iyiyi Şair herşeye şiir yazar Şairi...

GÖRÜNCE Ali Akın (Albazoğlu) Yüreğime düştü köz, Kız ben seni görünce. Dinlemedi kalbim söz, Kız ben seni görünce. Hayel kurarım hayal, Var bende bir garip hal, Ben bana yazdım masal, Kız ben seni görünce. Ne türküler söyledim, Günü güne ekledim, Yollarını bekledim, Kız ben seni görünce. Aklımı aldın baştan, Kaçamam...