Şiir

ESKi AŞKLARDAN Pencereden bana el ediyordun, Kaşınla, gözünle, iş veriyordun, Ben sana yanıktım, hep biliyordun, Nazından usanmaz, bıkmazdın neden? Karşımdan gelirdin, yoldan, yolaktan, El ederdin bakıp, bakıp uzaktan, Usanmazdın bana cilve yapmaktan, Korkuları aşıp, yıkmazdın neden? İlgiliydin hemde gayet çok fazla, Beni korkuturdun yaptığın nazla. Mektuplar yazardım, üst üste hızla,...

KİM ERECEK MURADINA Beynim, nihayet acıdı bana Gözlerime inat Çekti fişimi. İndirdi şartelimi. Yeter dedi.Yeter Gözün sana sinyal gönderdiği. Haklı… Bu gidişle alacağım beynimi Tımarhanenin olacağım müdavimi Ama gözüm.Ah şu gözüm Bir türlü şaşı olmadı ki Ya da bakar kör gibi İnadına inadına Hep dikine,hep yukarı baktı Hem de, soysuzların...

GEZMEKTELER (4 ŞUBAT 2022) YAZAN: MUSTAFA SÖĞÜT Kimi insanlarda bir ego hastalığı var Burnu bir karış havada gezmekteler Bir derneğe kuruma yönetici olunca Bir havalara girip öyle gezmekteler Bir menfaati varsa eğer selam verirler Kendilerini insanlardan üstün görürler Gurur kibir benliklerini öyle sarmış ki Büyüklük taslayarak öyle gezmekteler İnsan büyüklendikçe...

GİDECEĞİZ (4 ŞUBAT 2023) YAZAN: MUSTAFA SÖĞÜT Şu dünyada her birimiz misafiriz Ağacın altında dinlenen yolcu gibiyiz Bir süre oturup dinlendikten sonra Zamanı gelince veda edip gideceğiz Gelip geçici bir yer için kapışıyoruz Bir birimizin tadını tuzunu kaçırıyoruz Dünya kadar malımız mülkümüz olsa Zamanı gelince burda bırakıp gideceğiz Elinizdeki mal...

Gelirse ömrüm baharı, yine yeniden çimenler üstünde… Başıma gülden şemsiye örtersin üzülme…! Dönmese de felek bizim arzumuzca iki gün; Bir kararda kalmaz devran üzülme. Ümitsiz olma sakın ha, bilmezsin gaybın sırrını perde ardında olur gizli oyunlar… Batsa da ayağıma muğilan dikeni üzülme … Üzüntüler kulübesi gül bahçesi olur bir gün...

Sen yüreğimin kadrajından çıkmaz, gözlerimin vizörüne de durmadan öyle gülümsersen; kalemimi deklanşör yapar, en sonunda da seni kâğıdıma tabi ederim. Resmen şiirim olursun. Haberin olsun… Güray Gökkaya

Unutmayı Unuttum (Unutulmazımsın Sen) Necat Özbek Nasıl yalan dünyamı sen, yıktın, yık, yak kibritsiz? Saçma sapan düşlerini topla çık hayatımdan Asıl viran kalbimi kır, bırak git, git tesellisiz Yalan dolan sözlerine tövbe et çarpılmadan Lakin;seni unutmayı Merter’de bıraktım ben, Hisar’da unutmayı unuttum ben Yarim;seni unutmayı Harem’de bıraktım ben, Beşiktaş’ta unuttum...

ERCİYES ……. Yine âşık kerem bize uğrasa, Bu kez bizden Han Aslı’ya yol bulsa. Yanmışların duaları olmasa, Suyun akmaz, tekir kurur Erciyes. Göğsündeki gülün Aslı mı biri? Kerem yanında mı, canlı ve diri? Hey dağların hası ve dahi piri, Sana gelen, sende kalır Erciyes. Yasladım sırtımı arkamsın deyu. Nazlanma, ruhumu...

ASLAN Aslan derler bize Aslan Dağ başında ayımız yok Rahat ol geriye yaslan Sürü gibi sayımız yok Kime söyler kime deriz Anlamıyor ki bu keriz Allah ne verdiyse yeriz İhalede payımız yok Bu sırra kimler erecek Ekini olan derecek Bizim cahile verecek Şekerimiz çayımız yok Alparslan aşa bak aşa Cahil...

SENİ LEYLA DİYEREK Sen yanımda olsaydın taze güller koklarken, Mecnun gibi seveyim seni leyla diyerek. Gül tenime dokunsan seni Seviyom derken, Mecnun gibi seveyim seni leyla diyerek. Yüreğinden bin ışık vurunca gözlerime, Sanki Kevser içerim gün doğar özlerime, Üfle de yansın dedim küllenen közlerime, Mecnun gibi seveyim seni leyla diyerek....

ASLAN OĞLUM Çalış çalış aslan oğlum Uzaya çıkarsın belki Uzaya çıkacam diye Dünyayı yıkarsın belki Çalışta nereye kadar Kimisi ömrünü adar Ahirette yok mu radar Kendini tıkarsın belki Dünyanın var mı değeri Kime vurduk biz eğeri Döğeri bildim döğeri Dünyadan bıkarsın belki İşleyen demir paslanmaz Kimse kimseye yaslanmaz Alparslan bunlar...