İNADINA KIVIRCIK SORUYOR YAZAR ELİF GÜLER CEVAPLIYOR

YAZAR ELİF GÜLER

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Merhabalar kıymetli ziyaretçilerimiz. ESANMEL, Edebiyat ve Sanat Meltemi Sitesi olarak yine edebiyat ve sanatla harmanlanmış harika bir röportaj ile yine karşınızdayız. İnadına Kıvırcık Soruyor adlı röportaj serimizin on ikincisi ile karşınızdayız. On ikinci konuğumuz şair ve yazar Elif GÜLER. Evet… Şimdi sorularıma geçiyorum böylelikle Elif GÜLER’i hep birlikte daha da yakından tanımış olacağız. Tekrar, merhabalar sevgili kalemdaşım Elif GÜLER. Öncelikle davetimizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Lütfen okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız? Elif GÜLER kimdir?
Elif GÜLER: 2006 yılı İstanbul Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı mezunuyum. 2 yıl İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra 10 yıl da özel şirketlerde Dış Ticaret Uzmanı olarak görev aldım. Evlenip çocuk sahibi olunca kendi kabuğuma çekildim. İş hayatından uzaklaşmanın etkisiyle kendime daha çok vakit ayırırken şiir ve öyküler yazmaya başlayarak yazarlık serüvenime adım atmış oldum.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Sıklıkla duyduğunuz bir sorudur belki Elif Hanım ama izleyicilerimiz için bir daha cevaplarsanız seviniriz. Yazmaya nasıl ve ne zaman başladınız?
Elif GÜLER: Pandemide sıklıkla hepimiz evlerimizde vakit geçirirken çeşitli meşgaleler edindik haliyle. Ben de kitap okumaya daha çok vakit ayırdım bu sayede. Beni yıllar sonra yazmaya tekrar başlamaya sevk eden Halid Ziya Uşaklıgil’in “Kırk Yıl” adlı eseri oldu. İçindeki Osmanlıca kelimelerden çok etkilenerek bu sözcükleri kullanarak şiirler yazmaya başladım. Lise yıllarında da yazmaya ve özellikle eski sözcüklere oldukça düşkündüm. Okuduğum bu kitapla birlikte 20 yıl sonra tekrar yazma tutkusu ile sarmalandım. Şiirlerle başlayan yazı yolculuğum öykülerle devam etti ve 2 senedir yazı hayatımı sürdürmekteyim.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Kitap yazma fikri nasıl ortaya çıktı Elif Hanım?
Elif GÜLER: 6 ay boyunca gece gündüz şiirler yazınca ve kalemime de güvenince bir kitap çıkarma fikri sıcak gelmeye başladı. Özellikle de oğluma benden yazılı bir hatıra kalmasını istedim. Böylece ilk şiir kitabım 2021 Nisan ayında basıldı ve satışa sunuldu. Şiirlerin devamında öykülere de merak saldım ve bu türde de denemeler yapmaya başladım. 1 seneye yakın bir çalışmanın sonunda da ikinci eserimi öykü kitabı olarak çıkarmaya karar verdim ve o da 2022 Eylül ayında okurlarıyla buluştu.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Sevgili Elif GÜLER yayınladığınız kitapların isimlerini nelerdir? Kitaplarınızla henüz tanışmamış okuyucularımız için içeriğinden bahseder misiniz? Kitaplarınızda okurlarınızı neler bekliyor Elif Hanım?
Elif GÜLER: İlk kitabım şiir türünde “Aşktan Damlayanlar” ismini taşıyor. Bir aşkta yaşanabilecek olumlu olumsuz birçok duyguyu içinde barındıran, kâh güldüren kâh hüzünlendiren şiirlerden oluşmakta. Farklılık olması ve okurları biraz da maziye götürmek adına Osmanlıca kelimeleri serpiştirdim dizelerime. Okurlarımdan güzel yorumlar da aldım, şiirlerimin bir nevi nostalji tadında olduğuna ve kullanılan kelime haznesiyle duyguları daha yoğun hissettirdiğine dair. İkinci kitabım öykü türünde “Pembe Koltuk” ismini taşıyor. Yarısı polisiye yarısı duygusal olmak üzere 14 farklı öyküden oluşuyor. Okurlarıma macerayı, aksiyonu tattırmaya çalışırken onların duygu dünyalarına da hitap etmek istedim. Karakterlerin iç dünyaları, monologlarını da kullanarak şekillendirmek istedim öykülerimi. Hepsinde iyisiyle, kötüsüyle insanlığa dair mesajlar iletmeye çabaladım. Herkesin kendinden bir parça bulacağına inandığım öykülerimde okurlarıma anlamlı duygular yaşatıp, yüreklerine dokunabilirsem ne mutlu bana.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Yazarken zorlandığınız anlar oldu mu? Kendinizi nasıl motive ettiniz Elif Hanım?
Elif GÜLER: Yazarken zaman zaman kendi yazdığım öykünün dramatikliğinden etkilenip sarsıldığım anlar oldu. Bu beni sıklıkla yazma konusunda diri tutarken bazen de beni dışarıdaki dünya ve iç dünyam arasında savaşlar vermeye zorladı. Kimi zaman gece gündüz fasılasız yazarken öyle anlar da oldu ki tutulup kaldım, sözcükler dile gelmez oldu. Rutinimiz, sosyal hayatımız, duygu durumumuz elbette yazma konusunda bizi bazen sekteye uğratabiliyor. Kafayı toplamak, içimize dönmek için bazen kısa molalar vermek, bulunulan ortamdan uzaklaşmak, yeni bir deneyim yaşamak motivasyonu olumlu yönde etkiliyor. Ben de bana en iyi gelecek neyse onu bulmaya çalışarak, kendimi besleyerek vakti geldiğinde kaldığım yerden devam etmek için yaşadığım durağanlığı lehime çevirmeye çalışıyorum.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Yazılarınızı kaleme alırken ne tür okumalar yapıyorsunuz? Yazılarınızı üretim esnasında özellikle okuduğunuz bir tür var mı?
Elif GÜLER: İkinci kitabımda polisiye türü denediğim için son zamanlarda bu türde eserler ve olaylardan beslendim kendi öykülerimi yazmadan önce. Yazılarımda duyguların diline de çok önem verdiğim için duygusal ve psikolojik ağırlıklı okumalar da yapmaktayım.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Kendinize örnek aldığınız, idol olarak gördüğünüz yazar ve şair kim ve neden?
Elif GÜLER: Sabahattin Ali’nin hayat hikayesinden ve eserlerinden çok etkileniyorum. Yaşam boyu uğradığı haksızlıklar, bunlar için verdiği mücadele ve bitmeyen azmi beni ona çok yakınlaştırıyor. Özellikle şiirlerimde kullandığım temalarda da onunla benzerlik taşıdığımı görmek beni mutlu ediyor. Bunlar; hayattan kaçıp hayale sığınma, bedbinlik, yalnızlık, anlaşılamama, insanlardan kaçış, sevdiğine kavuşamama ya da doyamama şeklindeki duygulardan oluşmakta.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Ne kadar güzel Elif Hanım. Sabahattin Ali benim de favorimdir. Tabii Yaşar Kemal, Kemal Tahir ve Orhan Kemal de kendime örnek aldığım yazarlardandır. Peki… Şu an aramızda olmayan edebiyat duayenlerinden biri ile tanışma imkanı bulsanız bu kim olurdu ve kendisine ne sormak isterdiniz?
Elif GÜLER: Attila İlhan’ı tanımayı çok isterdim. Lisede şiiri bana ilk sevdiren üstattır kendisi. “Ben Sana Mecburum” şiirini bir kâğıda yazıp odamda duvara asmış ve uzun zaman her akşam bu şiiri yüksek sesle okumuştum kendime. Beni o denli içine çeken dizelerdi ki. Bu kadar etkili, yüreğe işleyen satırların ölümsüzleşmesini sağlayan motivasyonun, ilhamın kaynağını kendisinden dinlemek isterdim.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Yazarken ilham veya motivasyon kaynağınız nelerdir? Biraz bahseder misiniz Elif Hanım?
Elif GÜLER: Çevremdeki durumlardan, olaylardan çok etkilenebiliyorum. Gördüklerimi kafamda farklı açılardan kurgulamaya başlar, kendimce yeni hikayeler çıkarabilirim onlardan. Tabii yazma aşamasına gelindiğinde yalnız kalabileceğim, sessiz bir ortama ihtiyaç duyarım. Bazen duyduğum bir müzik, hatta aldığım bir koku bile beni hiç ummadığım yerlere götürerek yazmaya teşvik edebilir.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Hayatınızın neresinde yer alıyor?
Elif GÜLER: Yazmak artık benim için nefes almak kadar kıymetli bir eylem. Günlük hayatta dile getirmekte zorlandığım birçok şeyi kalemimle kağıda en sınırsız, en özgür halimle dökebilmek yaşama sevinci aşılıyor bana. Yazdığım zaman gerçekten var olduğumu hissediyorum bu hayatta. Öyle anlar olur; konuşacak, sizi dinleyecek kimse bulamazsınız ya, işte en vefalı, en sadık dostlar kalem ve kağıt devreye girer benim için o an. Bu da dünyada parayla satın alınamayacak en hakiki mutluluklardan biri olsa gerek.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Kitaplarınızın yayınlanma sürecinizden bahseder misiniz? Yaşadığınız zorluklar nelerdi? Bu süreçte size kimler destek oldu?
Elif GÜLER: İki kitabımda da öncelikli olarak maddi zorluklarla sınandım ama ailem hayalime benimle birlikte çok sıkı kenetlendikleri için sağ olsunlar bu güçlükleri aşmamda maddi manevi çok destek oldular. Ilk kitabımın yayınlanması, tanıtımının yapılması, bilindik satış sitelerine dağıtımının yapılması bu piyasaya ilk kez adım atan biri olarak beni tatmin etti. Fakat ikinci kitabımda çok hayal kırıklığı yaşadım. Yayınevi tarafından tanıtımım, reklamım hiç yapılmadığı için kendi çabamla okurlarıma ulaşmaya çalışıyorum. Kesinlikle inanıyorum ki iyi bir yayınevi yazar için en büyük nimet.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
Elif GÜLER: Bu yolda çok ter dökülecek, çok engeller çıkacak, çok mücadeleler verilecek. Tüm bunlara hazırlıklı olup azimle, şevkle yollarına devam etmelerini diliyorum öncelikle. Ve olmazsa olmazımız; çok çok ve her türden okuma yapmak. Kendilerini her yönden geliştirmeye çalışmak mutlaka kalemlerini de güçlü kılacaktır kanaatindeyim.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
Çok haklısınız Elif Hanım. Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?
Elif GÜLER: Gerçekten bu hayatta hiçbir şey için geç olmadığını öğrendim. Bazen hayıflandım, keşke daha erken yaşlarda yazı hayatına giriş yapabilseydim diye ama şu anda olduğum yerden gayet memnunum. İyi ki’lerim keşke’lerimden çok. Buradan, okuyucularımızdan yeni yazarlara şans vermelerini, bizim eserlerimizi de değerlendirmelerini ve yorumlarını bizlerle mutlaka paylaşmalarını rica ediyorum. Çünkü bir yazar için yapıcı eleştiri; motivasyonunu devam ettirmesi, kalemini güçlendirmesi, gelecek eserlerini daha donanımlı kılması adına güzel bir fırsattır.

İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK:
İnadına Kıvırcık Soruyor adlı röportaj serimizin ikincisi ile karşınızdaydık. On ikinci konuğumuz kıymetli kalemdaşım Elif GÜLER idi. ESANMEL Edebiyat ve Sanat Meltemi sitesinin sevgili ziyaretçileri, şimdi veda vakti geldi ama yazarlarımızı sizlerle tanıştırmaya devam edeceğiz. Sanatla, edebiyatla kalın, hoşça kalın….