HIRSIZA CEZA VEREMEYEN,BİR HAKKI ÖLDÜREN ADALET,ADALET MİDİR?..
Ruşen Sami KAYGULU
…
***BİR HAK NASIL ÖLDÜRÜLDÜ…
ÖLEN BU İŞÇİYE KUSUR YÜKLETİLEBİLİR Mİ? İnşaatta ,doldurduğu beton kepçesi yukarı çekilirken asansördeki halatın kopması sonucu(aynı) kepçe, aşağıdaki kepçeyi doldurmaya çalışan işçinin başına düşer ve işçi orada ölür;bu işçiye 2/8 oranında kusur izafe edilir; dosyaya bir göz attım bu kusuru kaldırmak için çok uğraşmış,didinmişim; “alttaki kepçeyi doldurmak zorunda olan bir işçi,-yukarıya bakmaya bile vakti yok ki- nasıl tedbir alabilsin?” İstanbul Teknik Üniversitesinden gelen rapora itirazım üzerine,Savcı, “En yüksek bilirkişiden rapor geldi,daha ne yapalım?” dedi ve Mahkeme,kararını bu son rapor üzerine kararını verdi;yani bu işçi kusurlu olarak ceza davası bitirildi .. Gelelim İş Mahkemesinde açtığım tazminat davasına;bilirkişinin 1 milyon 340 bin lira olarak hesapladığı tazminat alacağımıza, karşı taraf vekilleri Mahkemenin SSK.dan her soruşuna gelen cevaba itiraz ettiklerinde peşin sermaye değeri düşürüle düşürüle gün geldi,bu kadar alacak sıfıra indi; ölen öldüğüyle kaldı,benim onca çabalarım da yanıma kâr kaldı;sonuçta bir hak yok edilmiş oldu…Böyle hukuk,böyle adalet olur mu?..
KOYUNU ÇALAN HIRSIZ NEDEN BERAAT ETTİ,BAKAR MISINIZ?..
OLAY ÖZETİ__: Köyde müvekkilimizin koyunu çalınınca,sahibi,muhtar,bekçi ihtiyar heyeti bulmak için seferber olurlar; bekçi,bir bina enkazında koyunu görünce beklemeye başlar; …Koyunu almaya gelenin sahibi olmadığı görünce adamın bileğinden yakalar,muhtarlığa teslim eder. Mahkeme,bekçinin tanıklığını , “hırsız koyunu çalarken görmediği” gerekçesiyle kabul etmedi ve Sanık beraat etti…
CEZA HUKUKUK TEMELİ KAST’TIR; SANIK,ÇALMA NİYETİNİ BELLİ ETMİŞ VE SUÇLUDUR!
Temyiz dilekçeme aynen şu cümleyi yazdım; “Bu karara göre hırsızlar, ceza alabilmeleri için çalmaya giderken yanlarına iki tanık götürmeleri gerekecek!..” Meğer Yargıtay kararı da böyleymiş ve beraat kararı Yüksek Mahkemede de onandı iyi mi.. Pekii şu dilekçeme yazdığım cümleyi düşünürseniz bu kadar abes bir şey olabilir mi? Enkazdaki koyunu almayaya kim gelir,ya sahibi gelir ya hırsız; bekçi yakalamasa,Sanık’ın koyunu alıp götüreceği yani hırsızlayacağı gayet açıkken ve Sanık’ın olayla ilgisi olmadığını kanıtlayacak bir delil de gösteremediğine göre,göz göre göre hırsızlığı sabit kişi beraat etmiştir…Bu olay 30 yıldan önce yaşanmıştır,şimdi Yargıtay içtihadı değişti mi bilmiyorum,inşallah değişmiştir…
İzninizle yıllar önce bu olayla ilgili yazdığım, “Vatandaş Adalet Sarayını Arıyor!” şiirimi sunuyorum.
VATANDAŞ ADALET SARAYINI ARIYOR!
-Aloou! Orası hangı Sultanın sarayıdur?
-Sultanın değildur,Adalet sarayıdur!..
– Adaletin Sarayı mı dedun?
– Öyle dedum!.
– Haa! Dinle öyleyse:
Ey Dövlet Babo! Bu ne işidir?
Alacağımı alamamışem,dava gideri;
ver bi mayış*
Çoluk çocuktan ayrılmışem,dava gideri;
ver bi mayış
Hırsıza, arsıza avukat tutuveren Dövlet,**
Onların hakkı var da mağdurun yoh midir?
Benim mayışımla adalet kesilen dövlet,
Bilesin,belde ne kemer tutar oldu ne kayış!..
Bekçinin,bileğinden yakaladığı;çaldığı mayrı*
Almaya gelen hırsız,beraat ederse eğer,
Bir de avukat tutuverirsen bunlara gayrı,
Niye teşrif etsin mahkemeye hırsız beyler!..
Hukukun üstünlüğü der,nutuk atarsın amma
Görülüyor kim üsttedir,kim altta,kim sayrı
Ben davacıyım deyi,fena yapışmışsın yakama,
Anlaşıldi babo,
Gerisini anlatma,önemi galmadı gayrı..
Ruşen Sami KAYGULU
*Mayış: maaş
**Barolar nezdinde,CMUK marifetiyle pek çok sanığın savunması için görevlendirilen avukatların ücretini devlet öder.
* Mayrı..mayra: yaşlı koyun
GELİN DE SÖYLEMEYİN!
Yargı,makûl eleştirilerle yıpranmaz; yargıyı hakka hukuka sığmayan kararlar yıpratıyor ve ben günlerdir bu haksız hukuksuz kararlardan bahsediyorum;bu yıpranma sözüne fazla yer verişimi lütfen yadırgamayınız; “Eleştirilere kızıp yargı yıpratılıyor” sözü neye benziyor biliyor musunuz; Adamı ezeceksiniz,arkasından “Vay Sen misin,beni eziyorsunuz,diye şikayet eden!” deyip bir de yüksekten atacaksınız,işte ben en çok buna bozuluyorum! Esen Kalın!
23.2.23