Aslımız astarsız kumaş iken
Şimdi her yerden yama yedik.
Yırtık pırtık kara lastik üstüne
Keten çuvaldan hırka giydik
Ne kadar yaşadık ki sefa
Çırpınıp dururken dertlerde
Ömrüm geçti, oldu heba
Benim boğazıma düğüm olanlar
Şimdi her iki boğaza köprü olur
Yutkunup, tutamadığım gözyaşlarım
Deryalara doğru kendine yol bulur
Katlanmak istemiyor bu gönül
Zamansız gelen,nafile ayrılığa
Haberin gelmez gurbetten sılaya
Katlanmak zor, zor geliyor bu acıya
Seher vakti ile yeni bir umut doğar belki
Ruhum dargın bedenimle barışmaz ki
Gel git arasında barış elçisiyim her gün
Aklım yine firarda, ziyandayım bugün
Sen gökyüzüne salınan boş hayal misin
Çıksam dağlar başına,serin serin eser misin
Bendeki yangın,bir selama söner mi sanırsın
Yar gelecekse,yarın gelmesin bana,aldanırsın
Bu ne bitmez kavga, bu ne çilemdir benim
Aklım hep firarda,yine avareyim, divaneyim
Bir şafak vakti gelmez ise áh ! Yar ile yarın
Ve ben yine yalnız, yine bir akşamüstü öleyim
GÖNÜL YANGINIM…
Yakup SİLAY