Düştüğümüz Durum Bir Dipsiz Kuyu Yusuf Değirmenci … Düştüğümüz durum bir dipsiz kuyu Haram deresinden aşının suyu Kalemi kiralık yazmaz doğruyu kalemi kırmanın zamanı şimdi Yanan ciğerlerde yanık döşteyiz El yazı yaşarken bizse kıştayız Kapı kulu gibi her gün işteyiz Sebebi sormanın zamanı şimdi Geçerli oluyor namerdin şartı Mertlerse görüyor...
DEMEK Kİ SERNİL DESTİNA … Sen benden gittiğini mi sandın Ama bir daha çok çok yanıldın Bu düşüncene inanamadım Demek ki beni tanımamışsın.. Sevdim mi adam gibi severim Ömrüm yoluna kurban ederim Yalanı yanlışı yok sevgimin Demek ki beni tanımamışsın.. Bende olmazki senden sonrası Geçer mi hiç ayrılık acısı Buymuş...
KALAN OLMUYOR Ali Akın (Albazoğlu) … Ne hallere düştük hele bak hele, Ağlasam gözyaşım, silen olmuyor. Nasıl düştük bilmem nasıl bu hale, Çektiğim acıyı bilen olmuyor. Bir garip topluma döndü halkımız, Her gün biraz katlanıyor acımız, Gün be gün gün yanar oldu canımız, Kahrından, derdinden gülen olmuyor. Hiç kimse kimsenin...
S Ü R G Ü N /sone/ ALİ RIZA NAVRUZ … ‘Git’ dersin ya, durup durup inceden; Bu nefes de biter giderim bir gün. Keşke söyleseydin daha önceden, Git demenin adı; gönülden sürgün. Eyvallahım olmaz burda kalana, Ufkun ötesine çadır kurarım. Kanmam artık uydurduğun yalana; Bundan gerû ne ararım sorarım....
BAHAR YELİ Erdoğan Cihan … Gözlerimde bahar yorgunluğu Ne güzel düş denen şey Yalnızlık sokakları karanfil kokuyor Yol yürümüşüm epey Yorgun bir yolcuyum Yorgun bir yel kuşatmış yalnızlığı Gönül kırgın, kuşlar yabancılığı. Gülümüzü eller aldı Ne güzel umut denen şey Solan bir çiçekti Dikeni bize kaldı Yaralı bir güvercindi sevda...
BELLİ DEĞİL Ali ERDİN … Geceye erer de bizim günümüz, Yar belli, yaren belli değil. Birbirini tutmaz iki sözümüz, Mert belli değil, namert belli değil. Su yolunda değil, bendini aştı. Mizan ayar tutmaz, hakikat şaştı, Başlar ayak oldu, ayaklar baştı, El belli değil alem belli değil. Elde yok, avuçta yok...
CİMRİNİN SONU İbrahim AYĞIRCI … Gözü açık iken öldü zavallı, Kuruşlar cebinde saklı kaldı, Harcamadan yok etti nefsini, Sabun da tutmuyor cesedini. Kiriyle, pasıyla ölüsü kendisi, Sabun hiç kullanmamış belli, Saklar sabun parça rahmetli, Sümüğünü yaka kolla silerdi. Yakasıyla kolu daima kirliydi, Akar sümük kir yaka koldaydı, Kirli paralar da...
KEPENEK YUSUF GÖKBAKAN … El el epenek… Bu gece şölen var galakside, görülmemiş ve eşsiz. Çoban yıldızı fazlaca parlak sürüde. Afişledim aydaki tüm bilboardları Kirasını şiirlerimle ödeyerek. Merkür dahil dünya hariç tüm gezegenler, Tam hız, Bu gece açacak kepenk. Boşlukta, dur da durak da yok.. Yanacak neonlar; lazer gösterileri, havai...
GEL DE ANLAT DERDİNİ Necati Açıkgöz … Söyler misin, var mıdır bir nedeni bunca zamandır sukunluğunun? Fark edilmediğini düşünsen de, içten içe manasız dargınlığının? Dağ mı devrildi, deniz mi yandı a benim iki gözüm; nedir sendeki bu hal? Duymadığım, bilmediğim ya da es geçtiğim ne oldu? Haydi söyle meramını bileyim....