BİR EFSANE COĞRAFYASI ŞİREMENLİ
Ali Rıza Navruz
…
Bir şiirinde; “elinden bir dirhemini alsan olur hâtırı derhem” diyor ya Bağdatlı Rûhi; o hesap, ben de Şiremenli’yi çekip alsaydım Kayseri coğrafyasından, hem Şiremenli incinirdi, hem de bu coğrafya incinirdi. Bundan eminim!..
Şiremenli; bu günkü Nazım Bey Mahallesi içerisinde bulunmaktadır. Büyükkürkçü ve Hüseyin Cömert Hocamızın verdiği bilgiye göre; geçmişte Kayseri Lisesinin arka tarafları Ermeni vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı bir bölgeymiş. Eski ismi İsmet Paşa Mahallesi olan Atpazarı tarafında pastırma ve sucuk yapılırmış. Şiremenli denilen bölgede de ekşi pekmez imal edilirmiş. Bölgesel dilde “pekmez imal edildi” ya da “pekmez kaynatıldı” denmez, bunun yerine “şire kaynatıldı” sözcüğü tercih edilir. İşte Şiremenli sözcüğü kaynağa göre buradan gelmektedir. Bu konuda birkaç değişik iddia da var ama bence bu tespit daha geçerli gibi…
Yazıma başlık olarak “Bir Efsane Coğrafyası” dedim Şiremenli için. Şiremenli’nin efsane coğrafyası oluşu bir efsaneye dayanır da onun için öyle dedim. Bilindiği gibi 16. Yüzyıl Anadolu halk hikâyelerimizden en çok bilineni Kerem ile Aslı’dır. İsfahan Şahının oğlu olan Kerem, haznedar Keşişin kızı Aslı’ya âşık olur. İki âşık’ın dinleri farklı olunca Keşiş, kızı Aslı’yı Kerem’e vermek istemez. Ama aşk bu ferman dinler mi hiç?.. İsfahan’dan başlayan kaçış, değişik coğrafyalarda yıllarca sürer. Kerem, Aslı’sının ve Keşişin peşindedir hep. Uğradıkları her yerden ve herkesten, sazıyla sözüyle Aslı’sını sorar.
Keşiş ve ailesi kona göçe sonunda Kayseri’ye ulaşırlar. Tabi ki Kerem de peşlerinde. İşte Kayseri ve Şiremenli’nin efsaneliği burada başlar. Keşiş Kayseri’mize ulaştığında gelir ve Şiremenli semtine yerleşir. Kerem de Kayseri’ye gelerek bulur izlerini. Keşişin karısının diş çekiminde mahir birisi olduğunu öğrenir çevreden. Dişi ağrıyan birisiymiş gibi çalar kapılarını. Aslının annesi Keremin başını kızının dizine koyar dişi çekmek için. Kerem tabi ki Aslı’sının dizinden bir an önce kalkmamak için 32 dişinin tamamını çektirir… Bu aşk hikâyesinin geçtiği yerlerle ilgili farklı çalışmalar varsa da, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı 1000 temel Eserde hikâyenin bu bölümünün Kayseri’de geçmiş olduğu belirtilmektedir. Bu eser bizim açımızdan tabi ki Şiremenli’nin bu konuda bir tescili mahiyetindedir.
Şehrimizin kentsel dönüşüm planı yapılırken bu efsane coğrafyanın bazı bölümleri korunmaya alınmış, isim değişikliğine de gidilmemiştir belediyemizce. Hatta orada bulunan bir meydana Kerem’in Aslı dizinde diş çektirme figürünü içeren bir heykelin yapımı çalışmalarına da başlanılmış bulunmaktadır.
Şiremenli, bembeyaz sevdaların siyah hasretlere dönüştüğü bir semt… O semtte ki; bahtına karlar yağar aşık’ın. Yine bu semtte sabahlar beklenirken, nice akşamlar gelip dikiliverir yüreğe. Şairin; “Üç mevsim üstüne güz’ü yaşadım” feryadı bu semtte şiirleşti ve ulaştı muhatabına. Şair; belli ki Şiremenli Caddesinin kaldırımlarına güller döktü. Neden mi? Olur ya “gelir de geçer diye” o yar!..