BİR DELİBAN VAKTİ
—————-
Yayla rüzgârında iğde kokumsun,
Desem sana bilmem doğru olur mu?
Ben dalgada deniz, sen bende kumsun,
Martılar uçursam seni bulur mu?
İlmihâl mızrağı batar döşüme,
Serçe eti damağımda panzehir.
En yüce alkışı salma düşüme,
Sen bende Zühre ol, ben sende Tâhir.
Başıma atılan taşıdır körün,
Ne diyeyim eyvallahın dışında.
Gelmesen de bari mateme bürün,
Ya da kavrul, donayım ben kışında.
Dört elif miktarı uzarsa hasret,
Hasretin etine kuzgunlar düşer.
Yüklensin göçümüz, görünsün hicret,
Bir hayra dönüşsün vuslatla “dü”şer.
Tapansız tarlaya döndü bak yüzüm,
Bir gelişin, nice kesek kıracak.
Daha ısrar etmem! Bulmazsan çözüm;
Bir deliban vakti, kalbim duracak.
O hırçın rûzigâr tutmuş geçidi,
Engel olur sana her bir varışta.
Mâşuksuz muhabbet, bence piç idi,
Vurgun yedik, her hülyâya dalışta.
*
Ali Rıza Navruz