Sevgili Bahar ile başladık Ayfer TUNÇ kaleminden bir üçleme okumaya. Son kitap Osman’da sevgili Sibel ‘de bize katıldı ve harika bir yolculuğu tamamladık. Kızlar çok teşekkür ederim eşlik ettiğiniz için Oldukça heyecanlı bir hikayeydi. Sonrasında yaptığımız sohbetlerin yeri çok değerli.
Başta her kitap için ayrı yorum hazırlayalım demiştik ama daha sonra tek yorumda üç kitaptan kısaca bahsetmeye karar verdik.
KAPAK KIZI
AYFER TUNÇ
263 SAYFA
Bir tren yolculuğu ile başladı ilk hikayemiz. Birbirini tanımayan üç kahramanımızın yaşadıkları ile Şebnem’i tanıdık. “Ayın Kızı Şebnem” bir erkek dergisine verdiği pozlarla meşgul eder bu üç kişinin hayatını. Bünyamin, yemekli vagon görevlisi ve bir yan karakter aslında. Fotoğrafların asıl etkisi bankacı Ersin (Şebnem’in amca oğlu) ve radyocu Seda (anne tarafından kuzeni) üzerindedir. Birbirini tanımayan bu ikili, yemekli vagonda aynı masaya oturduğunda ve laf lafı açtığında ortak paydalarının Şebnem olduğunu öğrenerek geçmişe giderler. İç hesaplaşmalar başlar, kutsal aile bağlarının ne kadar yapmacık ve çürük olduğu ortaya dökülür.
YEŞİL PERİ GECESİ
470 SAYFA
Şebnem’i Şebnem’den dinledik bu kitapta da. Nasıl harika bir çocukluk yaşarken, babasının geçirdiği kaza sonrası yok olan mutluluğuna, dağılan ailesine, terk edilişine, sevgisizliğine şahit olduk. Hayattan, herkesten, herşeyden güzelliği ile intikam alma çabalarına kızarak ve üzülerek eşlik ettik. Lime lime olmuş, pervasız bir hayat yaşarken ilk aşkı Ali’yle tanıştık. Hayata küsmüş bir baba, bencil bir anne, yaptığı tüm hatalara rağmen ona sahip çıkan Gün ve Kubilay, sorumsuz ve kıskanç akrabalar, son limanı eşi Osman, Şebnem’in anlatımı ile konuk oldu hayatımıza. Adım adım korkunç bir skandala yol alışı çok çok üzücüydü. Elbette bu adımları atmasına sebep olan Osman, Teoman ve kokuşmuş toplumsal gerçekleri göz ardı etmemek gerek.
OSMAN
504 SAYFA
Son noktayı Osman’ın hikayesi koydu. Tuttuğu günlükler ve onu tanıyanların anlattıkları ile hikayeye başka bir açıdan baktık. Profesör bir baba ve yüksek öğrenim görmesine rağmen ev hanımı olmayı seçmiş bir annenin oğlu Osman. Oldukça baskıcı, dediğim dedik babası yüzünden silik, kişiliği oturmamış olarak yetişen, hayatı boyunca hiç çalışmayan bir mirasyedi. Müzik konusunda yetenekli ve iyi eğitimli olmasına rağmen asla başarılı olamıyor hayatta. Herşey olmak isterken hiçbir şey olamayan bir adam. Şebnem’e çok aşık başlarda. Ona ait herşeyi bilerek ve onu üzmemeye söz vererek bir hayat kursalarda, gün gün hem servetini hem kendini hemde Şebnem’i mahvetmeyi başarıyor.
Bir intikam, bir düşüş hikayesi bu üçleme. Toplumun ikiyüzlülüğünü, zorbalığı, dış kabuğu ne kadar güçlü olsada içi çürümüş aile ve arkadaşlık bağlarını çok güçlü bir anlatımla kaleme almış yazar. Annesiyle, hayatla, ikiyüzlülükle hesaplaşmaya çalışan Şebnem’in hikayesi belki rahatsız edici, üzücü, kırıcı. Ama bir o kadarda elinizden düşmeyecek kadar etkili.
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!
Arzu ORTAÖREN