ÖZDEMİR’CE
Ali Rıza Navruz
^^
Gönül kafesimde nâif bir ağrı!
Öz/demir de olsa erir bu közde.
Salınır yamaçtan ince bir çağrı,
Ne yazık ki kalır kasemler sözde.
Bu yerin evinde barkında mıyım?
Bilmem ki feleğin çarkında mıyım?
Tebâh oldum o nâzenin nazından,
İnce eleklerden ellendim ey yâr!
Bir nevâ teliyken koptum sazından,
Ha bu diyar oldum, ha da şu diyar!
Ben ki kütüğümde kırkında mıyım?
Şu fâni âlemde sürgünde miyim?
Soğuk saatinde bahtsız Fatma’nın
Angara havası ‘hüdayda’sıyım.
Derin hikâyeli bahta çatmanın,
Fezaya fırlamış kafatasıyım!..
Ne olur sormayın Sorgun’da mıyım?
Bir gözü sürmenin farkında mıyım?
Bîmecâl gönlümü ona adadım,
Dağ başı ıslığı oldum kışında!
Lügatte aranır ‘Deliban’ adım,
Yaşanır mı bahar hazan yaşında;
Bilmem ki Gesi’nin bağında mıyım?
Elvedâ demenin çağında mıyım?
Şimdi bir mucize beklerken gözüm
Boynumdadır, her gün/âhın vebâli.
Yıllarca aranan o kesin çözüm,
Bir gamzenin efsununda Bay Ali.
Bir gümüş/hanenin dağında mıyım?
Söyle bir rayiha ağında mıyım?
^^