SEÇKİN EROLER AVCI Güneş – Öykü Seçkin Eroler Avcı Ayaklarına prangalar vurulmuş mahkumlar gibi hissediyorum şu an kendimi. Onlar yürümemek için direndikçe ben daha fazla çabalıyor, karnım sırtıma yapışmış vaziyette, karla kaplı şehrin dört bir yanını dolanıyorum yiyecek bulabilmek için. Gecenin kapkara örtüsü altında, ayazın etkisinden buza çekmiş karların altında...
Sitem etme sakın bana ne diyeSöyleyen olmadı gül geldi diyeEderdim kalbimi sana hediyeGeldiğinden bir haberim olsaydı Hiçbir engel durduramaz geçerdimKuşlar gibi kanat açar uçardımHasret ile kollarımı açardımGeldiğinden bir haberim olsaydı Bir an bile düşünmeden koşardımMutluluğun alasını yaşardımSığmaz idim yatağıma taşardımGeldiğinden bir haberim olsaydı Gülün geldi koş git diyen olmadıYıllar yılı...
“Bahar kendi masalını yazan bir doğadır” Bahar, doğanın uykusundan uyanıp yeniden nefes almaya başladığı, kışın soğuk ve karanlık yüzünü geride bırakıp, umutla dolu bir serüvene adım attığı bir masaldır. Her yıl, aynı büyüyle gelir; gökyüzü yeniden maviliğini bulur, toprak nefes alıp yeşilin binbir tonuyla donanır. Ağaçlar, kış boyunca sessiz kalan...
Ey mah cemaline ömrümü verdiğim kadın… Sensiz neyleyim tacı tahtı sarayı … Dilin bal şerbet Sendin benim maralım… Ahu gözlerine sererim dünyayı Leblerinden inci mercan dökülür.. Sendin benim maralım.. Dünya sensiz döner mi sandın Sensiz bilsen ne hülyalara daldım Sendin benim maralım.. Ey cemaline hayran olduğum ahu, Yıllar seni eskitemez...
Bu gün babamın babalar günü Her kes sevinçli ben hüzünlü Her kes babasının elini öptü Babasıda onları öptü Ben ne babamı gördüm Nede ellerini öptüm İkimizi ayırdı ökülüm Sadece mezarını öptüm Ayırdı ölüm ikimizi Öpemiyorum ellerini Saramıyor kollarına beni Duymuyor benim sesimi Ben duyuyorum sesini Konuşuyorum resminle Tutamıyorum ellerini ellerimle...
Arşivimi düzenlerken geçti elime, yaprakları dağılmış eski fotoğraf albümünden sayfa… 1971, 1974 Denizli… 1979, 1988 İstanbul’dan kareler… Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek’ten plaket alıyorum… Gürbüz Azak, Uğur Dündar, Rahmi Turan izliyor. Sigortalı ilk çalıştığım gazete İlk Haber’de başyazarlık masam… Tabii başyazı yazarken başyazarlık, haber yazarken muhabirlik, düzeltmenlik sırasında tashih masası…...