Dışarda yağmur, içimde bir boşluk vardı… Camdan süzülen yağmur tanelerine takılı kalmıştı gözlerim, O an dile gelmeyen, bir türlü söyleyemediğim duygularım vardı. Dört duvar arasında sıkılır gibi, kendimizi yağmurun kucağına atmıştık. Islanırken damla damla, Yüreğimden uçup giden düşlerim vardı. * Mevsim sonbahardı. Dökülen yapraklar bana yalnız yaşayan kadınları anımsatıyordu. Sessizce...
Selamolsun bayrağıma, selamolsun vatanıma Selamolsun şehitlerim, uğruna döktüğün kan’a Selamolsun atalarım – Selamolsun ecdadıma Selam olsun bayrağıma – Selam olsun vatanıma *** Benliğimde bir tutkusun, burcu burcu kokun ile Bugün yazmaktayım seni – Gönlümdeki aşk ile Heyecanlandın şair’im, yüreğindeki coşkun ile Selam olsun bayrağıma – Selam olsun vatanıma *** Ne...
Dostum, İnan ki hepsi doğru… Ve hepsini bilerek yaşadım. Ama… Ama hiç sanma ki, aldandım. Ben, Ben şu aşkın tuzağına zamanında, hep bilerek kandım. Her bir yara, bir madalyadır şu yüreğe aldığım… Çok fazla tecrübe yaşadım. Ne usandım, ne de birine takıldım. Kötü bir huy mu? Bilemem. Bitti mi, biter...
Som baharın sırası… Perdesiz pencereden yansıyor duvara Nefti yeşil bir hatıra. Korkusuz ama acımtrak… Sarsak adımlarla giriyor koynuma , Dolaşıyor damarımda ölümün kabarcığı.; İstim üstünde çağırgan toprak. Devinen düşlerin arasında Sarkık birkaç kırağı. Böyleymiş demek titreyerek harlanmak. Esamesi okunmayan bir yaz artığı, Bir minnacık yanılsama illa ki hayat. Ne mümkün...
her köşesinde senin izlerin varmışher dalı senin hayalinle büyümüşve her çiçek senin ışığınla açmış Seninmiş o bahçeben yalnızca bir misafirmişim Misafirliğini bilmeyenkokularına sığınanrenklerinde kendini kaybedenama ait olmayan bir yolcuydum Mor salkımlar senin gülüşünle konuşuyormuşbenim fısıltılarımı duymuyormuş meğergidişinle kuruyan bahçeşimdi yalnızca benim omuzlarımda bir yükama o bahçeher zaman seninmiş Gidişinle anladım...
Elinden, Bir tek oyuncağı alınmış; Öksüz bir çocuk, Oldun mu hiç? Minnacık yuvası, Ufacık Yağmur selinden; Döne döne, Bir o yana Bir bu yana giden, Garip bir kuş?… Dilinden, Ağıdı Türküsü, Hoyratı alınmış; Bilmesin Söylemesin, Hele ki hiç konuşmasın; Yazmasın Çizmesin istenen, Bir sessiz çoğunluk Oldun mu?… Dalından, Hiç yoktan...