Frau & Dil-Küşâ
FRAU Herr, karısının mısır sarısı saçlarının tozunu, toprağını temizliyor, bitlerden ayırmaya çalışıyordu. Gözlerinin tamamının kapandığını gören Herr, onu uyandırmadan yarı kapalı gözleriyle saçlarına dokunmaya başlıyordu… Teninden akıp tüm bedenine hükmeden terinin kokusunu içine çekiyor, ellerini bırakmadan sımsıkı sarılıyordu. Alnına bulaşan çamur izlerini eliyle uzaklaştırmaya çalıştığında, gözlerinin kımıldadığını görüyor, dokunmayı bırakıyordu. Sadece izlemekle yetiniyordu. Zaten bedeni, bedenini sarmış, onun koynunda güneşin doğmasını bekliyordu…
DİL-KÜŞÂArtık Mirgün’e ulaşıyor, Alesia tekrar jetonu kutuya iten elime mâni olarak, “Kısacık bir süre de olsa sandalınla maviliğe açılmak istiyorum!” diyordu… Bu teklifi, gün içindeki heyecanlarıma heyecan katıyordu… Sağ elimi uzatarak sandala binmesine yardımcı oluyordum. Dilinden dökülen o cümle dakikalarca kulağımda yankılanıyordu:
“Teşekkür ederim bayım…”
“Teşekkür ederim bayım…”
“Teşekkür ederim bayım…”