AGATHA CHRISTIE’NİN ÖLÜM OYUNU ADLI KİTABI ÜZERİNE NOTLAR
Arzu ORTAÖREN
…
Ben ‘iyiliğe’ olduğu kadar ‘kötülüğe’ de inanıyorum. Var o! Var! Üstelik de çok güçlü!
Ünlü dedektifimiz Hercule Poirot, tatilini geçirmek üzere son günlerde oldukça popüler olan, Kaçakçılar Adası’ndaki Korsan Roger Oteline gelir. Birbirinden farklı pekçok konuğu ağırlamaktadır bu sessiz, sakin otel. Bu konuklar arasında, ünlü bir oyuncu olan Arlena Stuart Marshall’da vardır. Güzel ve çekici bu genç kadın, yakın zamanda evlendiği eşi ve üvey kızı ile tatildedir.
Her şey gayet yolundadır herkes için. Deniz, güneş, adanın harika manzarası… Fakat; ünlü dedektifimizin olduğu yerde bir gizem ve cinayet olmazsa olmaz elbet! Kadın konukların biraz kıskançlık, erkek misafirlerin ise hayranlıkla takip ettiği Arlena, bir sabah boğularak öldürülmüş olarak bulunur. Cinayet masası dedektifleri ile birlikte incelemelere başlayan Poirot, bu olayı nasıl aydınlattı dersiniz?
Soluk soluğa okuduğumuz, “evet, tamam katil bu” derken, kesinlikle ters köşe olduğumuz sürükleyici bir eserdi. Hercule Piorot’un ince detayları gözden kaçırmaması, tüm cinayet şüphelisi konukların psikolojilerini iyi analiz edişi ve kıvrak zekası ile harika bir polisiyeydi. Sevgili Fatma çok teşekkür ederim, bu heyecan dolu yolculukta bana eşlik ettiğin için. Yolumuz uzun, okunacak çok kitabı var yazarın. O halde gelecek ay yeni macerada buluşmak dileğiyle.
Ne yazık ki, akıl erkeklerin başını döndürmüyor.
Bazı yerler insana cinayete uygun değilmiş gibi geliyor. Burası da öyle…
İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük vardır.
Ama ben, fazla yalan uyduran bir insanın eninde sonunda kendini ele vereceğine inanırım.
Eğer evlenmediyseniz suç erkeklerde. Herhalde sizi kandıramadılar. Bekarlığınızın nedeni zorunluluk değil… Bu durumu seçmeniz.
Ne olursa olsun, kıskançlık cinayet işlemek için yeterli bir nedendir.
MAHPUSUN GELİNİ LAYIKHAN ÖZDER 237 SAYFA Anlattıkları bir filmden ibaret değil ki özet geçilsin. Hayatın ta kendisi; saf ve acı gerçeklerden ibaret, yaşanmış ve ne yazık ki halen yaşanmakta olan mağduriyetler. Hapishanede gözlerini açmıştı dünyaya Zeynep. Evi bilmişti mapushaneyi kendine. Koğuştaki diğer tüm kadınları da annesi kadar yakın bulmuştu kendine....
“DÜNYA FELSEFE GÜNÜ” KUTLU OLSUN! Zeki Coşkunsu NİCE OTANTİK (GERÇEK-DOĞRU-GÜVENİLİR-ÖZGÜN) LOJİK-POZİTİVİST(MANTIKSAL OLGUCU) & LOJİK AMPİRİST(MANTIKSAL DENEYCİ) FİLOZOFİK(FELSEFÎ) YILLARA… “Bugün biz felsefecilerin günüymüş. Ne güzel. Her mesleğin bir günü var bizimki de olsun. Ne var ki, herkes felsefeci veya biraz felsefeci. Sorunlarımız o kadar çok ki, felsefeci bile çözemez. Her...
#OKUDUMBİTTİ . #AHMEDARİF #HASRETİNDENPRANGALARESKİTTİM Şiir okumayı seviyorum. Bazen imkan bulduğumda romanların arasına bir şiir kitabı sokuşturmayı unutmuyorum. Ahmet Arif’in daha çok memleket ve halk sevgisini ele alan şiirler yazdığını hatta 68 – 78 kuşağının isyancı ve başkaldırı ruhunu yansıttığını bilirim. Bu kitabının da özel olduğunu duyduğum için okumayı çok istiyordum....
Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz. Meltem Şen Ferhat Kimdir? Merhabalar, hoş bulduk. Toplumsal roller açısından; ilk olarak iki evlat annesiyim, sosyal & tarih öğretmeniyim, yaratıcı drama lideriyim, NKÜ’nde Kadın ve Aile Çalışmaları üzerine yüksek lisans yapan bir öğrenciyim. İçsel olarak ise,...
Panait Istratı-Kira Kiralina Sayfa Sayısı 132 Rumen yazar Panait Istrati’nin ilk romanı olmasına rağmen, acemilik izlerine hiç rastlamadığımız bu kitabı başlangıçta çok severek okuduğumu söyleyemem. Fakat ilerledikçe konu sizi içine almaya başlıyor. Balkanlar’ın Gorki’si denilen yazarın, yayınlanmış 70 in üzerinde eseri bulunmaktadır. Bu kitabın ilk kısmı Romanya’da, ikinci kısmı ise...
VE TALAT VE FİTNAT VE AŞK!.. ^^^^^^^ Ali Rıza Navruz “Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat” romanını Şemsettin Sâmi isimli Arnavut asıllı bir yazarımız yazmış ta 1800’lü yıllarda. Edebiyat tarihçileri, bu eseri “Batılı anlamda ilk Türk romanı” diye de tanıtıyorlar bizlere. Bu eser 1872 yılından başlayıp, 1873 yazına kadar olan bir süre...