Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Yazar Yusuf ÖZTÜRK Röportajı

Yazar Yusuf ÖZTÜRK Röportajı
A+
A-

B.F. Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Merhabalar. Ben Yusuf Öztürk. 1991 yılı Hatay’ın Defne ilçesi doğumluyum. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık Bölümü mezunuyum. Öğrenciyken ve mezun olduktan sonra bir süre yazılı ve sözlü tercümeler yaptım. 2013 yılında İngilizce öğretmeni olarak kamuya atandım. O tarihten beri İngilizce öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Farklı düzeylerde İtalyanca, Almanca, Fransızca, İspanyolca ve Arapça biliyorum. Latin dillerinden türettiğim kelimeleri kitaplarımda yer isimlerini belirlerken kullanıyorum. TSSF/CMAS 2 yıldız dalıcıyım, aynı zamanda SSI dalış okulunda Open Water Diver dalış sertifikam mevcut. Ekstrem sporları çok seviyorum. Tüplü dalışa ek olarak birkaç kez yamaç paraşütü deneyimim de oldu. Kamp yapmaya bayılırım.  Tam bir doğa aşığıyım.

B.F. Yazmaya nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz?

Daha sekiz yaşımdayken benden iki yaş küçük kız kardeşimle yazardım. İkişer sayfalık sekizer öykü yazar, bunları iğne iplikle ortadan diker, boya kalemlerimizle kapak yapar, kitap haline getirirdik. Yazmak her zaman içimdeydi. Lise dönemimde de birkaç yazma girişimim olmuştu; fakat hevesim farklı sebeplerden dolayı kırıldı ve vazgeçtim. İlk kitabım için böylece çok beklemiş oldum. Lakin böyle olması gerekiyormuş. Bunca yıldır okuyarak bugünkü beni hazırlıyormuşum.

B.F. Yayınladığınız kitap sayısı ve konuları nelerdir?

2021 Haziran’da yayınlanmış olan Vahşi Evrene Yolculuk ve 2021 Aralık ayında çıkacak devam kitabı olan Sinus Taşı’nın Laneti kitaplarımın haricinde hazır hâlde bekleyen bir eserim daha mevcut. Aynı zamanda dergilere kısa öyküler yazıyorum. Henüz yayınlanmadı. Yayınlanınca sosyal medya hesabım üzerinden duyurusunu yapacağım. Vahşi Evrene Yolculuk serisinin ilk kitabında 1800’lerin Amerika’sını andıran bir köy hayatı resmettim. Fakat kitabın başında yer alan harita incelendiğinde tamamen kendi fantastik dünyamı yarattım diyebilirim. Her şey oldukça sakin bir aşk hikâyesi olarak başlasa da ilerleyen sayfalarda yaklaşan kızıl ve kötücül bir fırtınadan dolayı evrenler arası kara geçitler açılıyor ve bu geçitlerden gelen normalin yüz katı büyüklüğünde böcekler ve farklı türde hayvanlar dünyayı istila ediyor. İşte asıl konumuz tam da burada başlıyor aslında. Vahşi Evrene Yolculuk, bu hayatta kalma mücadelesi içerisinde yolları aynı düşen ve birbirine kavuşmaya çalışan Evelyn ve Morgan’ın başlarından geçen olayları konu alan bir eser. Sinus Taşı’nın Laneti adlı devam kitabımda ise tüm bu fırtınaya son vermek için bir çaba içerisinde kahramanlarımız. Ayrıca bir kurtarma planı da işleniyor kitapta. Henüz kitap çıkmadığı için çok ayrıntı vermeyeyim. Üçüncü kitabım için henüz görüşmeler devam ediyor. Korku ve gerilim ağırlıklı olduğunu söyleyebilirim. Yazarken ben bile ürperdim. Bu yüzden üçüncü kitabımdan beklentim de oldukça yüksek. Dergilere yazdığım kısa hikâyelere gelince onlar da gerilim türünde olacak diyebilirim. Farklı dergilerden gelecek kısa öykü tekliflerine de açığım. Yayınlanacak öykülerimin haricinde hazırda birkaç kısa öyküm daha var.

B.F. Yazarken karşılaştığınız zorluklar oldu mu? Yazmak ve yayınlamak; sizin için hangisi daha zordu?

Kitabımı pandemi sürecindeki tam kapanma döneminde yazdım. İşlerimi o dönemde evden yürüttüğüm için düşünmeye ve yazmaya bol bol vakit buluyordum. Böyle talihsiz bir dönemi aslında iç dünyamı keşfetmek için bir fırsata çevirdim diyebilirim. Yazmak benim için çok zor değildi; çünkü keyif alarak yaptığım her iş beni çok mutlu eder. Yayınlamak kısmına gelince bir sorunla karşılaştığımı söyleyemem. Fakat asıl olay kitabı yayınladıktan sonra reklam çalışmalarıymış. Bunu fark ettim. Ne yazmak ne de yayınlamak. Reklam çalışmaları en zoruydu bence. Eserinize ne kadar güvenseniz de Türkiye’de günde kaç kitabın basıldığı düşünüldüğünde sesinizi duyurmak gerçekten çok yıpratıcı olabiliyor. Fakat yılmadan yazmaya devam edeceğim. Çünkü yazdıklarımı paylaşmaktan ne kadar keyif alsam da her şeyden önce kendi küçük hayal dünyamda huzuru bulmak için, yani en başta kendim için yazıyorum.

B.F. Yazılarınızda sizi besleyen kaynaklar nelerdir, ilham kaynağınız nelerdir; biraz bahseder misiniz?

Benim için çok kıymetli bir soru. Bu soruya iki cevabım var öncelikle kâbuslarım ve sonra da doğa. Maceralarımda doğa aşkımın bana ne kadar ilham verdiğini eserlerimde görebilirsiniz. Korku ve gerilim türünde yazdığımda ise en büyük ilham kaynağım kâbuslarım. Çok sık kâbus gören biriyim. Hatta üçüncü kitabımda çocukluğumdan beri ısrarla tekrar ve tekrar gördüğüm bir kâbustan ilham aldım. Bir kâbusu bir kez görürseniz bu normaldir. Ama aynı kâbusu onlarca kez görürseniz bunu bir işaret olarak görüyorsunuz. Ne için bir işaret mi? Bilmiyorum, belki de yazmak için…

B.F. Kitap okur musunuz? Bulunduğumuz dönemde yayınlanan kitaplarla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Çok sık kitap okurum. Stephen King ve Dean Koontz’un yerleri benim için ayrıdır. Özellikle korku, gerilim, fantastik ve bazen de polisiye türlerinde okurum. Son dönemlerde Çağdaş Türk Edebiyatı’nda bu alanlarda yazılan kitapları gördükçe çok mutlu oluyorum.

B.F. Yazmanın sizin için ne ifade ettiğini öğrenebilir miyiz?

Yazmak benim için bir tutku. Hayal gücüme en çok hitap eden kitabı aramaktansa onu kendim yazabileceğimi düşünerek başladım bu yola. Okumak hayal gücümüzü geliştirir. Yazmak ise hayal gücümüze aşık olmamızı sağlar. Bu tadı bir kez aldıktan sonra yazmaktan vazgeçmek çok zor.

B.F. İyi yazmak için bir formül var mıdır size göre?

Öncelikle ilham olmadan olmaz. Ayrıca Türkçeye hâkim olmak da gerekir. Ben, mütercim tercümanlık mezunu olduğum için meslek gereği anadilime belli bir seviyede hâkim olduğumu düşünüyorum. Bunun faydasını yazarken gördüm. Aynı zamanda kurguya ve karakter analizlerine de çalışmak gerektiğini düşünüyorum.

B.F. Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?

Yazmak isteyenlere önerim vazgeçmesinler. Çevrelerinde onların morallerini bozacak, onlara başarılı bir iş yapmadıklarını hissettirmeye çalışanlar elbet olacaktır. Başarıyı yakalamak için bol bol yazma pratiği yapsınlar ve bu tip yıkıcı eleştirileri dikkate almasınlar.

B.F. Buradan okurlarımıza mesajınız nedir, ne söylemek istersiniz?

Buradan tüm okurlarıma teşekkür ederim. İlk kitabım olmasına rağmen o kadar güzel dönütler aldım ki yazmaya daha da motive oldum. İyi ki varsınız. Hayal dünyamı sizlerle paylaşabildiğim için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Daha da kaliteli eserlerle karşınıza çıkmak için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.