vizyon58 TV 9 HAFTA 3 BÖLÜM KAÇMA GARDİYAN

#OKUDUMBİTTİ . #AHMEDARİF #HASRETİNDENPRANGALARESKİTTİM Şiir okumayı seviyorum. Bazen imkan bulduğumda romanların arasına bir şiir kitabı sokuşturmayı unutmuyorum. Ahmet Arif’in daha çok memleket ve halk sevgisini ele alan şiirler yazdığını hatta 68 – 78 kuşağının isyancı ve başkaldırı ruhunu yansıttığını bilirim. Bu kitabının da özel olduğunu duyduğum için okumayı çok istiyordum....

“Insan dediğin hata yapardı ama eğer itiraf edilir ve konuşulursa üstesinden gelinirdi.” Lars Kepler’in kalemi ile Ağustos ayında “Hipnozcu” kitabı sayesinde tanıştım. Kitapta Stockholmda bir aile acımasızca katledilmiş ama ailenin bir üyesi olan oğlan çocuğu sağ kalmış gerçi ergen yaşlarında olan oğlan komada. Aile’nin büyük kızı evden tanıştığı için hayatta,...

BETÜL FIRAT’IN  ÖYKÜ MUHİTİ ADLI KİTABI ÜZERİNE NOTLAR ARZU ORTAÖREN … Yalnız adam Şimşek… Yalnızlıkla göçtü bu dünyadan. Geride yarım kalmışlığını ve üç noktasını bıraktı bir dolu ünlemle. Güzel bir grup sayesinde tanıştığım ve artık kardeşim dediğim sevgili TC Betül Fırat kaleminden öyküler eşlik etti bana bu kez. Fantastik öğeler...

Garip Çocuktan Ölümün Nefesi ve Aşk-ı Esir benim kaleme aldığı ilk deneme eserim içerisinde kısa hikayeler, eleştiriler, kompozisyonlar, kendi düşüncelerim ( editör hatası; şiirlerim olması gerekirken hanım efendi koymamış) 18 yıllık beklemenin ardından Baraka yayınlarından çıkardığım eserim. İlk kez kendi imkanlarımla 14.02. 2012 300 adet olarak çıkardım. Bandrollünü kendim aldım...

Kırık dökük bir hava var, Akşam çöküyor göyün dibinden. Kargaşa, toz, duman her yan, Koptu kopacak tufan. Sesler geliyor derinden, Yerin göbeğinden Göyün tepesinden. Haber bekliyor dört yan, Kopacak Tufandan.  *** Kırık dökük bir hava var, Her taraf darma duman. Dolu dolu kanatları rüzgarın, Üzerine esiyor zamanın. Bulutlar salkım salkım;...

“Herkes kafasına göre yazarken, ben de Modumuza Göre olsun dedim. Havalar sizi etkilemesin, modunuz her zaman iyi olsun. Aslında yeni trend bir söz ‘Modumuz’ demek. Modaya uyalım biz de. Edebiyatçılar bazen ikiye ayrılır, biri eskiden ve Öz Türkçe’den kopamaz; kimisi de sürekli yeni nüanslar bulma peşindedir. Bana da kaldım sanırım....