Pripyat… Bir zamanlar kahkahaların ırmaklar gibi aktığı bu şehir, şimdi solgun bir yaprak gibi dalından kopmuştu. Gökyüzü gri bir tülbent gibi yere sarkıyor, rüzgar, terk edilmiş evlerin arasında eski bir ninni gibi dolanıyordu. Elena, çatlamış pencereden dışarı baktı. Kuşlar artık ötmezdi bu şehirde; ağaçlar, yaprak yerine külden eller uzatıyordu göğe....
Kader Çizgisi Kader çizgisinin üzerindeyimDengemi kurmaya çalışıyorum.Bu ip ince yolda cambaz değilimBurda yürüyerek gelişiyorum. Düşecek diyerek seyre dalarlarBazen alkış tutup bazen gülerlerBazen de yoluma engel dikerlerBen bu engellerle savaşıyorum. Bakıp kem gözlerle ederler nazarGırtlağa dayandı sabreden hızarElbette bu yolun sonudur mezarEser bırakmaya çalışıyorum. Yusuf Değirmenci Kayıt Tarihi : 3.9.2008
İlk kitabı “Bir Başka Dünya- Krallar Savaşı – istila” ile okuyucuyla buluşan yazar Halil İbrahim Akyüz, sekiz kitaptan oluşacak serinin ilk kitabıyla devasa bir dünyanın kapılarını okuyuculara açmanın heyecanını yaşıyor. Akyüz, bugüne kadar kaleme aldığı altı kitaptan ilk kez birini yayımlayarak bu heyecanı yaşıyor. Kendisi de tam bir fantastik roman...
SÖYLEME BİLMESİNLER ŞERMİN YAŞAR 200 SAYFA İkimizinde de derdi birbirimizle değildi. Başka bir şeyin kavgasını veriyorduk biz. Yıllar önce yeğenimin kitaplığından ödünç alıp okuduğum “Dedemin Bakkalı” kitabı ile tanıdım sayın Şermin Yaşar’ı. Çocuk kitapları yanında büyükler için yazdığı “Deli Tarla”, “Tarihi Hoşça Kal Lokantası” gibi öykü kitapları ile devam etti...
Seninle güzel coşkulu bir geceydi her şeyden dem vurmuştuk Önce yemeklerin tadından tuzundan baharatından başlamıştık Yudumlarken çayın deminden renginden kokusundan çıkmıştık Nefes almayı bile unutmuştuk arada bir olsa da soluklanmıştık Çileği kirazı kavunu irdelemiştik tadından bahsedip durmuştuk İçinde bir tek ikimizin olduğu renkli düşler hayaller kurmuştuk Sözlerimizin içi sevgi doluydu...
Dağdaki evimizin ak toprakla sıvanmış badanasız duvarlarında hemen hiç süs eşyası yoktu. Yerlerde farelerin kemirmesi muhtemel pek çok eşya, taş duvara çakılan çivilerde asılmıştı. Bu nedenle zaten pek boş duvar da yoktu. Ancak kıble yünündeki duvarda tablo ebatlarında güzel bir ayna asılıydı. Yansıttığı görüntüler değişkenlik ve hareket gösteren bu güzel...