İstanbul
Hafif Yağmurlu
11°C
İstanbul
11°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Çok Bulutlu
14°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
12°C
Cuma Az Bulutlu
10°C
Cumartesi Az Bulutlu
7°C
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
ON ŞEHİR BİN ACI
ON ŞEHİR BİN ACI
Orda ateş düştü eve ocağa
Burda taşlar yağdı başıma benim
Ana, oğul ölmüş kucak kucağa
Mendiller yetmiyor yaşıma benim
Kum, çakıl karışmış akan kanlara
Beton yığınları çökmüş canlara
Soğuk da eklenmiş karanlıklara
Kara karlar yağdı kışıma benim
Acı yükselirken yıldıza aya
Nasıl oturulur dolu sofraya
Elim varmaz oldu ekmeğe, suya
Toz, toprak karıştı aşıma benim
Bir zelzele yıkmış evleri güya
Ulaşılmaz olmuş bir yudum suya
Gerçek olamaz bu besbelli rüya
Karabasan girdi düşüme benim
Aman Karacakız dövünme boşa
Burada ağlamak yaramaz işe
Gün yardım günüdür kavim kardaşa
Yağlı kurşun değdi döşüme benim
Sevdagül Aykar Yıldız
Yorumlar
Benzer Konular
Doldurulmuştu kum saatimiz dünyaya ilk geldiğimiz andan itibaren ve çevirmişlerdi artık, geri sayım başlamıştı işte! Kendi kendimizi idare etmeyi öğrenene kadar beslendik, büyütüldük ya ebeveynlerimiz, ya da sorumlu birileri tarafından. O zamana kadar her şey daha kolaydı belki de. Asıl iş, akıl başa gelince başlıyordu. Sorumluluklar, zorunluluklar, hayat yükü denen...
Geleceğe umutsuz bakışlarla geçmişe baktırıp güzelmiş deyip/ dedirterek ağlatacağım kendimi ve sizi… Sevinçle kapalı gözlerinizi açacağım turfanda insanlık mevsimine… Eskiden Utananların evi barkı parası pulu var şimdilerde ! Ya insanlık… Kaç kişide kaldı ? Ya da kaş kişi arsızlıkla heybesini doldurdu… Bir laç sözüm olacak ! Unutun tüm duygularınızı, çıkın...
Eylül ayı yazı bitirir Kış geliyor diye haber verir Ben Eylül’ü o yüzden sevmiyorum Hem hüzün mevsimi Kışın habercisi Yeşil yaprakların Sararıp solması Bana hüzün veriyor Eski insanlar İnce hastalık derlermiş O hastalar Eylülde Rahmetli olurmuşlar O yüzden kimse sevmezmiş Eylül ayını Ve döküm ayı derlermiş İnce hastalar gittiği için ...
Ömür denen sürenin sonunda anlayacak insanın oğlu veya kadını, kadın ya da erkek olarak varılan İHTİYARLIK cinsiyet ayrımı yapmıyor. İHTİYAR Zamanın, ömrün kıyısına vurduğu insanGün, güneşten ibaret; doğuyor, batıyorAğır ağır artık adımlar, koşturduğun her yandaTelaş kalmamış, nerde tâkatBileğini bükemeyen dünya, belinden almış intikamınıSima herkese tanıdık;Buruşan tenFersiz gözlerPamuk beyaz saçTitrek bir...
SESSİZ DEVRİM (Bestelenmek üzere alınmıştır) Gecenin mazgalına, Sıkışıyor yüreğim. Sağır, dilsiz bir sabaha, Yol alıyor gibiyim. Sanki herkes kör sağır, Feryat ederken dilim. Çekildiler ağır ağır, Dört yanım sessiz devrim. Oy benim dertli başım, Yine cenderedeyim. Çok konuşmak faydasız, Duyan olmaz bilirim. Sanki herkes kör sağır, Feryat ederken dilim. Çekildiler...
ŞU İSTANBULUN MARTILARI Metin Özdoğan … Şu İstanbulun Martılarıda bir başka uçuyor Acaba denizinden mi Suyundan mı havasından mı Yoksa İstanbulun ismindenmi Bazısı sanki kelebek Kimisi şarkı söylüyor sanki Söylediği şarkıda nihavent makamı Bazısıda güzel bir bayan sanki Öyle uçuyor ki Bir bayanın yürümesi gibi Bazıları da eski İstanbul efendisi...