Sen ne gamlanırsın oğul?
Dünyanın hiçbir kahrını kafan da büyütmeyeceksin
En uzunundan hangi zifiri karanlık gece sabah olmamış?
En delisinden hangi şiddetli yağmurun ardından güneş doğmamış?
Elbet bu tufan bir gün dinecek!
Bir türlü kıyıya yanaşamayan o gemi yanaşacak,
Hep kötüler değil di kazanacak
Bizim bir Allah’ımız var umudu her daim baki kılacak
Elbet bir gün iyilerde kazanıp huzur bulacak.
Sen bilmezsin oğul,sen bilmezsin?
Ak koyunun hesabı elbet bir gün kara koyundan sorulacak.
Sen ne gamlanırsın oğul?
Dünya bize kalıcı değilki dertleri kalsın.
Ölümlü dünya oğul
Şimdi söyleyeceklerim,sana nasihatimdir, kulağına küpe olsun.
Bu düzeni bozulmuş dünyada ne yazıkki insanlık ölmüştür.
Orman kanunları devrede artık
Ve çakallar artık dağlarda tek değil,
Ne yazıkki şehre kadar indiler.
Çakallar sürüyle geze dursun
Sen onlara inat gerekirse dağlarda tek değil şehirde bile kurt olacaksın.
Olacaksın ki çakallara yem olmayasın.
Korkma oğul
Asla hiç bir şeyden korkma,
Çünkü ölümden ötesi yok bu dünyada
Sen sen ol oğul!
Sakın tökezleyip düşme
Çünkü bu düzeni bozuk dünyada düşenin dostu olmaz, oğul
Sen sen ol oğul!
Olurda bir gün bir yaran olsa bile
Sakın!
Yaranı kimselere gösterme
Gerçek dostunsa oda üzülüp yaranla yaralanır.
Soysuz bir düşmanın da varsa çakallar gibi leş buldum diye sevinir!
Sevinmesi de yetmezmiş gibi bir de yarana tuz basıverir.
Ben ölürüm oğul,
Ben ölürüm
Bu nasihatlarım senin kulağına küpe olsun.
Sen sen ol oğul!
Her daim rehberin doğruluk olsun.
Sakınasın oğul sakınasın doğruluktan şaşmayasın
İşine, aşına haramı bulaştırmayasın!
Unutma oğul eğriler elbet bir gün belasını bulur.
Onun için sen her daim doğru/dostdoğru olasın
Sakınasın oğul sakınasın!
Öyle mağrurlanıp, böbürlenerek yüremeyesin
Yürüme ki oğul toprak bile senden incinmesin.
Sen oğul sen şefkat ve merhamette o kadar cömert olki
Yeri geldiği zaman toprak bile seni bağrına basmaya utansın!
Meral Bayat