Bugün bayram – hayırlı gün KUTLU OLSUN MİLLETİME CUMHURİYET’İN IŞIKLARI Huzur versin – Türkiyem e KİMİ DAĞ DA – KİMİ BAĞ DA Sabah kuşları -ÖTER DAL DA Güzel sözler – GÜZEL DİL DE HUZUR VERSİN GÖNÜLLERE VATAN AŞKI – GÖNÜLLERDE ALLAH’IMIN İSMİ DİLLERDE Gönlüm bu gün – derinlerde SELAMOLSUN –...
Bilgince acılanmaları olur, pişirir benliği Delirim sevmelerin. Allık sürülmüş sanki sarkaçlarına saatin. Vaktin en güzelleri senle olur da eritir kalbi. Bir kuytuda bırakırım sonra Yosun tutmuş zembereği. Bin baharı bir bahara sığdıran sevi virtüözü Şerbet akıtan oluklarına kelimelerin. Bulutlarımın meleği, Ra’d gibi şimşek çaktırası sözün özü, Senin bende yer edişin....
Çocukluğumun bayramları Hayata güzel bakan Kocaman yüreklerimiz Vardı biz çocuktuk Gülüşlerimiz cennetin İçinden çıkan melekler Çimenlerde içinde hayat Bize hoştu Bayramın içinde Bayramliklari sabahtan Giyinen bir gece öncesinde Uykumuzu Bayramliklarla süsleyen Ağustos böceklerinin Cırcırlarinda Ateş böceklerinin ışığında Yolumuzu bulan Komşunun çocuklarıyla Bayram sabahının Hayallerini kuran Annemin ellerinden Öperken kahkahalarımızla Bayram...
Hep hayran olduğum, kırışık yüzlüm, İçi yalnız bana gülen, üzüm gözlüm. Sen, bir bakışına denk geleyim diye öldüğüm, Sen direnmeden teslim olduğum… “ Gitme! ” diye yakardığım, Saklımdaki devrik cümlem, Sana nasıl yalvarmalı, Bilmem… Sen, En sevdiğim düşmanım. İnan ki çok pişmanım… Sen, Ölmeden terk edenim. Sen, Ağlayarak gidenim. Kaybettiğim...
Küpeşteden seyrettiğim yosunlar; Başı olumlama, sonu yitiklik çağrışımı. Bırakırsak rengini bir kenara, Atarsak yıllanmış dalgaları torbaya; Çapaklı bir yaşam hevesim olduğunu Not ettikten sonra dümene, Sonatlara vizesiz girilir, Uyarısıyla çalan kemanların kollarında Sonsuzluk ritmine kulak kabartırsak, Soyutlarsak kısaca, Gelip geçişini gözlerimin odağından alımlı; Bir deli bir akıllı, Bir divane bir...
— Yayla rüzgârında iğde kokumsun, Desem sana bilmem doğru olur mu? Ben dalgada deniz, sen bende kumsun, Martılar uçursam seni bulur mu? *** İlmihâl mızrağı batar döşüme, Serçe eti damağımda panzehir. En yüce alkışı salma düşüme, Sen bende Zühre ol, ben sende Tâhir. *** Başıma atılan taşıdır körün, Ne diyeyim...
İstanbul ağlıyor Sen yoksun diye Göz yaşları sel oldu İstanbul’un Seni soruyor bana Yok gitti dedim Boynuma sarıldı Dünyanın başkenti Koca İstanbul Hıçkırıklarla ağlıyor Yerlere atıyor kendini Aynı çocuklar gibi Bana kızıyor Senin gittiğini Söylemedim diye Sokaklar, caddeler, cafeler Hep seni soruyor Hepsi ağlıyor Senin için Beni istemiyorlar Sadece seni...
Sağır bir duvar Sığınmışım kör köşesine. Lal bir ışık… Çömelmiş kar, Karmaşık bir nefesin penceresine. Odanın tam ortasında topal bir vazo; Kim koymuş belirsiz, Soğuk almış mozayiğin üstüne… Vazoda çolak bir kelebeğin topladığı papatyalar… Kanadını gülde bırakmış kekeme bir bülbül Gelip konuyor fal bakma niyetine. Dışarıda aksak filbahri nağmeleri… İçinde...
Bayramlar, sevdiklerimizle bir araya gelebildiğimiz, neşenin ve coşkulu karşılamalarla gülen gözlerle dolu özel günlerdir. Bu özel, güzel günlerin coşkusunu ve anlamını yansıtan birçok şiirler yazılmıştır. BAYRAM Bayram sevinci çok eskilerde mi kaldı artık. Bayram geldi, neşeli çocuklarımız nerede? Yüreklerde olan o coşku, dillerde tebessüm nerede? Küsleri barıştırmak, gönülleri birleştiren o...