Şiir

Şimdi bir çıkıp geliversen Seni yeniden görebilsem O ilk günkü gibi olurmuyum,bilmem.. Nefesimin kesik kesik olduğu Kalbimin dört nala koştuğu o an Bakışların,o an ki gibi Yine yüreğime,lavlar indirir mi,bilmem.. Ayakların,yine titrer mi Şimdi,çıkıp geliversen Yine coşar mı tüm duygularım. SANMAM…. Şimdi çıkıp geliversen Yılların acıları depreşir yeniden Kalbim ağlar,nefesim...

Belki birgün yine dururum o sokak lambasının altında, Şikayet etmeden havanın ayazına, O en sevdiğin şiiri okurum sana, Düşünürken o an seninle evliliğin her bir saniyesini. Şiir gibisin biliyor musun sıkılmadan okumak istediğim, Söyle başka birisini neden seveyim ki, Yanımda olmasan bile yine de beni sevdiğini hissederdim, Öylesine değil kalpten...

Hırsız ile arsızlar rağbet görür toplumda, Edebimden susunca edepsiz bağırıyor, Sahilde geziyor da belletmez izin kumda, Edepliler susunca edepsiz bağırıyor. İşini eksik yapar peşin alır parayı Doğruyu söyleyince hemen açar arayı Su yerine içermiş rakı ile birayı Edepliler susunca edepsiz bağırıyor. Güvendiğim insanlar gün doğmadan satıyor Bilmem nasıl vicdan var...

ARİFLER ULAŞIR (30 ARALIK 2022) YAZAN: MUSTAFA SÖĞÜT Kalbi acıyan insanın gözleri yaşarır İnsan olabilenin kalbi ancak hep acır Kalbi her insanoğlu sinesinde taşır Ancak kalbin manasına arifler ulaşır Kalp aşk ile sevgiyle daima güzelleşir Dildeki zikrin feyzi gelir kalbe yerleşir Kalp her daim Hak Hak deyip vurur Kalbin ritminin...

Boşverin yalan dünyayı Sultan Süleyman a kalmayan Bize mi kalacak Ne mal ne mülk Ne saray ne kürk Bizimle gömülecek bir parça kefen Dar gününde halin soran bir dost Taze demlenmiş çayın varsa Arama yalan dünyada başka mutluluk Filimlerde olur o hayalini kurduğunuz mutluluklar Aramayın boş yere Çayınızda bulun insanlarda...

Anne gökyüzünden dökülen bu ışıklar nedir? Yıldızlar mı düşüyor dünyaya? Sana bir yıldız yakalamak için koştum Toz duman ve çığlıklar arasında Anne çıplak elle tutulmuyor yıldızlar Keşke bana ördüğün eldivenim olsa Anne ne bu gözündeki yaşlar? Yıldız toplayamadığım için mi sana? Bir dahaki sefere söz annem Daha hızlı koşacağım, Sana...

Bırak uçsun kuşlar, Aksın dereler çağlayarak, Rüzgâr tarasın başakları, Pamuk pamuk bulutlar sarsın gökyüzünü… Düşünüyorum garip garip, Bazen sevinçli, Bazen hüzünlü, Binlere değer sevmek Bu Ülkenin nazlı yüzünü… Cengiz Karabeyoğlu

Şu karşı yaylanın karı tükenmez, Kapanır yolları, buzu çözülmez. Yıkıktır bacası, gözle görülmez, Fakir ocağının tütmez dumanı. Dertler gelir başa, artar eksilmez, Gecesi uzundur sabaha ermez. Kader bir gün olsun yüzüne gülmez, Fakir ocağının tütmez dumanı. Yorganı, döşeği, çulu serilmez, Sözde dostlar laf anlamaz, hal bilmez. Komşular kapının yönünü bilmez....

On iki İmamlar bunu bilmez mi Dine hurafeler ekleme Hasan İnsan olan insan yola gelmez mi Her şeyi de benden bekleme Hasan Sen bu toyu kendi toyun mu sandın Yahu sen bu işi oyun mu sandın Bizi güdülecek koyun mu sandın Ayıp ayıp bizi kekleme Hasan Hacı Bektaş Veli hakkın...

İdam sehpasını kurun. Dar ağacında sallandırın. Ne de olsa suçluyum. Suçluyum Hakim Bey! Suçluyum. Hem de en alasından. Neden diye sorarsanız, Düşündüm, Hakim Bey! Düşündüm. Düşüncenin suç olduğu bir ülkede, Ben iyiliği düşündüm. Ben sevgiyi düşündüm. Ben gözü kapalı güveni düşündüm. Fakat o düşüncelerim birilerinin işine gelmediği için, Beni suçlu...

Daha ,gün ışımamıştı Horozlar bile ,uyanmamıştı Adam ,telaşla yatağından kalktı. Ekmek Aslan’ın midesinde ,beklemezdi Ne buz gibi suya ,nede soğuk odaya ,aldırmıyordu Elleri ,buz gibi suya daldı ,içinin ateşini alır umuduyla.. Acele acele ,yırtık pantolon ,delik çarıkları kuşandı. Her kesten önce pazara varmalıydı.. Akşamki boş midenin ,şikayetine aldırmadan.. Sabahki açlığını...