İnadına Kıvırcık Soruyor Habil YAŞAR Cevaplıyor

İnci YILMAZ ŞİMŞEK

…

Merhabalar kıymetli ziyaretçilerimiz. İnadına Kıvırcık Soruyor adlı röportaj serimizin on dokuzuncusuyla ile karşınızdayız. Konuğumuz Azarbeycan’ın en sevilen kitaplarından  “Səni sevdim sevəcəyəm” (2001), “Məni sevgi yaratdı” (2003), “Yoxluğumun Varlığı” (2012), “Yeddinci ayın yeddisi” (2022) kitaplarının yazarı Habil Yaşar’dır. Sorularıma geçiyorum böylelikle Habil Yaşar’ı hep birlikte daha da yakından tanımış olacağız.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Merhabalar Habil Yaşar. Öncelikle davetimizi kırmayıp Edebiyat Sanat Meltemi sitimizde röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Biliyoruz ki iyi günde ve kötü günde her zaman yanımızda olan kardeş ülke Azerbaycan’da çok sevilen ve okunan bir yazarsınız. Çalışmalarınızı ve başarılarınızı  sosyal medyadan takip ediyoruz. Lütfen okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız?

HABİL YAŞAR:

Merhabalar İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK hanım. Ben Nabiyev Habil Yaşaroğlu (Habil Yaşar), 26 Şubat 1983’te (“Hocalı soykırımı” nedeniyle doğum günümü kutlamıyorum) Bakü’de doğdum. 271 numaralı ortaokuldan mezun olduktan sonra Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi Filoloji Fakültesi’nde okudum. “N” saylı askeri birliğinde görev yaptıktan sonra birkaç yıl “Bakü Petrol ve Enerji Koleji”nde öğretmen olarak çalıştım. Öğretmenliğin yanı sıra gazeteci, yönetici, çevirmen, sunucu olarak da çalıştım. Birçok kuruluşa üyeyim. Aynı zamanda birçok kuruluşun yönetim kurulu üyeliğine seçildim. Azerbaycan Yazarlar Birliği (2003), Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği (Mali Kontrol Denetleme Komisyonu Başkanı-2013), Azerbaycan Cumhuriyeti Gençlik Teşkilatı Milli Konseyi (Mali Kontrol Denetleme Komisyonu üyesi-2009), Uluslararası İnsan Hakları (2007), Dünya Azerbaycanlılar Kongresi (2010), CASCFEN (MTK üyesi-2012), Azerbaycan Yazarlar Birliği Gençlik Konseyi (2014), Azerbaycan Edebiyat Fonu (2023), Yazşader (Yazarlar ve Şairler Dayanışma Derneği), vb. Yurt içi ve yurt dışı (Türkiye, İngiltere, Kazakistan, Gürcistan vb.) birçok uluslararası etkinliğe katıldım. 2009 yılında Cumhurbaşkanlığı bursu ve birçok edebiyat ödülüne layık görüldüm. Eserlerim İngilizce, Rusça, Türkçe vb. dillere çevrilerek kitap, gazete, dergi ve internet sitelerinde (Türkiye, Rusya, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan vb.) yayınlandı.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Çok yönlü ve çalışkan birisiniz anladığımız kadarıyla. Çalışmalarınızda muvaffakiyetler dileriz. Habil Bey, sıklıkla duyduğunuz bir sorudur belki ama ziyaretçilerimiz için bir daha cevaplarsanız seviniriz. Yazmaya nasıl ve ne zaman başladınız?

HABİL YAŞAR:

Belki çocukluğumda pek çok hüzünlü gün geçirmiş olmam ve aynı zamanda okula gitmeden önce ebeveynlerimin bana sık sık edebi eserlerden, yazarların hayatlarından bahsetmesi bende edebiyata karşı büyük, sonsuz bir ilgi uyandırmıştı. Onlara göre ben küçük yaştan itibaren bazı düşüncelerimi kafiyeli olarak söylemeye başlamışım. İlk şiirim birinci sınıfta, henüz yedi yaşımdayken yazıldı (“Kosmos” -uzay, şiiri) ve hayatımda silinmez bir iz bıraktı. O ilk şiiri yazarken o kadar mutlu ve heyecanlıydım ki… İlk okuyucum her zaman annem oldu. Şiirlerimi her zaman sevgiyle dinler, beni neşelendirirdi. Ayrıca ilk öğretmenim Henife Hanım ve edebiyat öğretmenim Zahir Bey her zaman bana destek oldular ve “bir gün adını duyuracaksın” dediler.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Hepimizin hayatında ona dokunan harika bir öğretmen olmuştur. Öğrencilerine ilham olan tüm güzel yürekli öğretmenlere selam olsun.

Habil Bey,   ziyaretçilerimiz için yayınladığınız kitapların isimlerini söyler misiniz? Kitaplarınızla henüz tanışmamış okuyucularımız için içeriğinden de bahsedebilirsiniz.  Kitaplarınızda okurlarınızı neler bekliyor?

HABİL YAŞAR:

4 kitap yazarıyım. “Səni sevdim sevəcəyəm” (2001), “Məni sevgi yaratdı” (2003) tamamen şiirlerden oluşuyor, “Yoxluğumun Varlığı” (2012)  kitabı ise şiir ve öykülerden oluşuyor, “Yeddinci ayın yeddisi” (2022) ilk romanımdır.

Şiirlerimin konusu oldukça renklidir. Edebiyatın ebedi mevzusu olan aşk, vatan, doğa, gökyüzü, din, gizemli olaylar ve başkaları şiirlerimde özel bir yere sahiptir. Şiirlerim Azerbaycan’da seviliyor, okunuyor ve yayılıyor. Şiirlerimin birçoğu şarkılara dönüştürüldü. “Hocalı Harayi” adlı dramam neredeyse Azerbaycan’ın her yerinde; okullarda, üniversitelerde, tiyatrolarda ve diğer yerlerde sahnelendi ve hatta Genel eğitim kurumlarının 6. sınıfları için yöntemsel kaynaklar, Azerbaycan dili kitabında da yer aldı.

“Yedinci Ayın Yedinci” adlı romanımın konusu edebiyatın kadim mevzularından biri olan aşktır. Nihat, Ferid, Aysel vb. karakterler de eserde yer almaktadır. Roman gençlere hitap ediyor ve esas olarak genç kızların talihsiz seçimlerini ve kaderlerini anlatıyor. Kitapta çeşitli konularda düşündürücü felsefi fikirlere de yer veriliyor. Değerli yazarımız Varis Bey’in başkanlığını yaptığı “Azerkitab” yayınevinde  yayımlandı. Önsöz’ün editörü ve yazarı, “Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği” eski başkanı ve Kültür Bakanlığı Kamu Konseyi üyesi Ekber Bey Qoşalı’dır.

Uzun zamandır gençlerin, özellikle de genç kızların bazı başarısızlıkları kalbimi kırıyordu. Bir an rahatlayamadım. Şiirlerimde ve öykülerimde bu konuya biraz yer ayırsam da bununla yetinmedim ve sonunda bir gün bu konuda bir roman yazarak en azından kısmen kendimi özgürleştirmek istedim. Çünkü roman, fikirlerin daha kapsamlı ifade edilmesi açısından harika bir tür ve ben de bu türden faydalanmadan edemedim.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK:  Başarılarınız gerçekten takdir edilesi… Bunca kısa bir zamana bunca başarı doldurabilmeniz muazzam. Peki… Habil Bey, yazarken ilham veya motivasyon kaynağınız nelerdir? Biraz bahseder misiniz?

HABİL YAŞAR:

Güzel, farklı, düşündüren her şey bana ilham verebilir; Aşk, vatan, doğa, bilim, din, ilginç dünya olayları, yaşanmış ve yaşanacaklardan yazılarımda  bahsetmeyi seviyorum… Ama gizemli şeyleri keşfedip yazmayı daha çok seviyorum. Felsefe başta olmak üzere evren ve sayılara özel bir ilgim var ve bunlar yazılarıma da yansıyor.

Sezgilerim çok güçlü olduğundan, bir takım olayları önceden, hatta yıllar öncesinden duyabiliyor ve yazılarıma yansıtabiliyorum. Örneğin 2015 yılında yazılan ” Yuxuya bənzər şəhər ” şiirinde yıllar sonra yaşanacak salgının dehşeti dile getiriliyor. Terk edilmiş şehirler, kayıp insanlar ve tabii ki sayısız ölümler vb. Hatta bu şiire şarkı bestelendi, radyolarda, televizyonlarda seslendirildi.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Gerçekten de ilginçmiş. Empati yeteneği her yazarda aranan bir niteliktir. Sizde de fazlasıyla olduğuna göre yazdıklarınıza da yansımış. Habil Bey, siz de takdir edersiniz ki yazmak sancılı bir süreçtir. Bu süreç kitabınız basıldığında, onu ilk kucağınıza aldığınızda son bulur. Sizin yazılarınızı yazarken zorlandığınız anlar oldu mu? Bu zorluklarla nasıl baş ettiniz?

HABİL YAŞAR:

Şüphesiz her yazar gibi ben de bu zorlukları yaşadım. Bazen çok heyecanlanıyordum, hatta bir daha şiir ya da öykü yazamayacağım, diye korkuyordum. Yazamadığım zaman dünya bana dar geliyor, kendimi hapiste gibi hissediyorum. Herkesten uzaklaşıyorum, yalnızlığa çekiliyorum, balık gibi mücadele ediyorum. Ancak tüm bu zorluklar, yeni bir fikir, güzel bir şiir ve ya öykü yazmakla, bir kitap basılmakla sona eriyor. Ve… sonra hayatın yaşamaya değer olduğunu, yazmanın da hayat olduğunu anlıyorum.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Yazmak sizin için de bir hayat biçimi, bir kendini ifade etme yöntemi, bir varoluş sancısı da diyebiliriz o halde. Habil Bey, okurlarımız   yazılarınızı kaleme alırken ne tür okumalar yaptığınızı merak ediyorlar? Yazılarınızı üretim esnasında özellikle okuduğunuz bir tür var mı?

HABİL YAŞAR:

Farklı konularda okumayı sevsem de felsefi, bilimsel, kurgusal ve psikolojik yazılara daha çok ilgim var. Bu konularda araştırma yapmayı çok seviyorum.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Gerçekten de farklı alanlara olan ilginiz sizi diğer yazarlardan farklı kılıyor diyebiliriz. Siz de takdir edersiniz ki yazmak için okumak şarttır. Okumayan biri yazamaz. Ben bardak örneği ile cevap veriyorum her davasına bu soruya. Donmadan taşmaz… Peki… Habil Bey, kendinize örnek aldığınız, idol olarak gördüğünüz yazar ya da şair kimdir ve neden?

HABİL YAŞAR:

Kuşkusuz her yazarın ve şairin kendine has bir üslubu vardır. Bunları birbirinden ayırmak oldukça zor olsa da, ama elbette bazılar size daha da yakın olur. Benim idealimdeki yazarlar arasında Victor Hugo, şairler arasında Nizami Gencevi ve oyun yazarları arasında Shakespeare’dir. Onlar ruhuma daha da yakındırlar.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK:  Habil Bey, günümüz yazarlarından kalemini beğendiğiniz yazar ve şairler kimlerdir?

HABİL YAŞAR:

Bugünün yazarları arasında Kazuo Ishiguro, Ramiz Rövşen,  Dan Brown, José Saramago, Haruki Murakami, Cemal Durmaz vb. yer alıyor.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Ne güzel bir liste bu. Cemal Bey’le birlikte çalışma imkanı bulduğum için ben de kendimi çok şanslı hissediyorum. Kendisi Türk edebiyatı için emek veren kıymetli bir kalem. Habil Bey, edebiyat tarihi boyunca yaşamış şair ve yazarları göz önüne alırsak; keşke şununla tanışsaydım ya da umarım bir gün şununla tanışırım, dediğiniz yazar ya da şairler kimlerdir? Ve… Onları diğerlerinden ayıran, özel kılan nedir sizin için?

HABİL YAŞAR:

Öncelikle Nizami Gencevi’yi tanımak isterim. Shakespeare, Dante, Hugo, Yunus Emre, Tolstoy, Dostoyevski… vb… Onlar öyle bir zirvedeler ki; sonsuza kadar ulaşılmaz olacaklardır… Onlarla tanışmayı kim istemez ki… Daha önce de belirttiğim gibi ruhuma çok yakınlar…

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK:  Benim de Yunus Emre ile ilgili çalışmalarım olmuştu. Türk Edebiyatı için çok kıymetli hem hayat felsefesi hem edebi kişiliği örnek alınacak cinsten bir yazar. İsmini duymak beni mutlu etti. Habil Bey, yazmak sizin için ne ifade ediyor? Hayatınızın neresinde yer alıyor?

HABİL YAŞAR:

Yıllar önce söylediğim şu sözlerle tüm yaratıcılığımı yansıta bilirim;

“Seviyorum çünkü sevmiyorsam yazamam.

Yazıyorum; çünkü yazmazsam yaşayamam.

Yaşıyorum; çünkü yaşamazsam severek yazamam!”

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK:  Gerçekten çok güzel ifade etmişsiniz. Habil Bey, kitaplarınızın yayınlanma sürecinizden bahseder misiniz? Yaşadığınız zorluklar nelerdir? Bu süreçte size kimler destek oldu? Bugün bulunduğunuz yere gelmenizde katkısı olanlar kimlerdir? Onlara buradan ne söylemek istersiniz?

HABİL YAŞAR:

21 yılda 4 kitabım yayımlandı (ayrıca çok sayıda kitap, dergi, gazete ve internet sitesinde de yazılarım yer aldı). Dünyanın her yerinde bu böyle; eğer henüz çok gençseniz, imzanız pek çok kişi tarafından tanınmıyorsa birçok zorlukla karşılaşırsınız. Tüm bunların sizi daha güçlü kıldığını unutmayalım. Emin olun, er ya da geç emeğinizin meyvesini göreceksiniz. Bugün imzam bir dereceye kadar biliniyorsa bunu önce Cenab-ı Hakk’a, sonra da anne ve babama, ilk öğretmenim Henife Hanım’a, edebiyat öğretmenim Zahir Bey’e borçluyum. Ve… tabi ki benim için her zaman değerli olan daha deneyimli yazar arkadaşlarıma… Aralarında Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği’nin fahri başkanı, Kültür Bakanlığı Kamu Konseyi Üyesi Ekber Qoşalı,  Azerbaycan Edebiyat Fonu başkanı Varis Bey olan değerli yazarlarımız her zaman bana destek olmuşlar. Bu konuda kendilerine özellikle teşekkürlerimi sunuyorum.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK:  Aile desteği her alanda olduğu gibi edebiyat alanında da çok kıymetli. Size inanan, güvenen, destekleyen insanların olduğunu bilmek paha biçilemez bir mücevher. Habil Bey, yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir? Yazmanın herhangi bir formülü var mıdır sizce? Neler yapmalı veya neler yapmamalı yazar adayları?

HABİL YAŞAR:

Yazmak için çok okumak gerekiyor. Okuyabildiğiniz kadar okuyun. İçten yazın, okuyuculara karşı dürüst olmaya çalışın. Bazı önyargısız eleştirileri kabul edin ve güçlenin… Bazı başarısızlıklar da kaçınılmazdır ve asla cesaretinizi kırmamalıdır. Bu yolun inişli çıkışlı olduğunu asla unutmamalısınız. James Moorhead’ın çok güzel bir sözü vardır;

“Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır.”

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Şunu da ben eklemek isterim. Başarı tesadüf değildir. Emek verilmeden kazanılan hiçbir başarı, başarı değildir ve uzun sürmez. Habil Bey, basılı eserleriniz dışında farklı yazı çalışmalarınız var mı? Okurlarımız için üzerinde çalıştığınız eserlerden bahseder misiniz?

HABİL YAŞAR:

Şu anda dünyada ilk olabilecek farklı bir pandemiyi konu alan bir roman üzerinde çalışıyorum. Eserde sanatın yanı sıra araştırmaya da yer verilecek. Umarım bu benim ikinci romanım olur.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Umarım yazma süreci sizin için az sancılı geçer. Güzel ve keyifli bir sohbetti. Habil Bey,  röportajınınız ve samimi cevaplarınız için teşekkürler. Eminim ki tüm okurlarımız kıymetli deneyimlerinizden faydalanacaklardır. Habil Bey, son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?

HABİL YAŞAR:

Benimle röportaj yaptığınız için İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK hanım sizlere teşekkür eder ve her zaman başarılar dilerim. Yazarlara her zaman destek veren https://esanmel.com/ sitesinin tüm çalışanlarına özel teşekkürlerimi sunuyor, başarılar diliyorum! Sizlere her zaman borçluyuz sevgili ve değerli okurlarım! Var olun! Azerbaycan, Bakü’den kardeş Türkiye’ye selam ve sevgiler!

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK:  Veda vakti geldi sevgili okurlar. Bugünkü konuğumuz Azerbeycan’ın en sevilen kitaplarından “Səni sevdim sevəcəyəm” (2001), “Məni sevgi yaratdı” (2003), “Yoxluğumun Varlığı” (2012), “Yeddinci ayın yeddisi” (2022) kitaplarının yazarı Habil Yaşar’dı. Kendisine bu güzel sohbet için tekrar teşekkür ederiz.

Sanatla, edebiyatla kalın, hoşça kalın… Edebiyat ve Sanat Meltemi yuvanızda essin…