Etiket: Yazar

VERONİKA ÖLMEK İSTİYOR PAULO COELHO Piedra Irmağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım / Şeytan ve Genç Kadın / Veronika Ölmek İstiyor kitapları üçlemedir. Üçleme, birbirinin devamı niteliğinde olan ya da birbiri ile karakterler veya konu açısından bağlantılı olan üç eser. Bu türdeki eserler bazen bir bütün, bazen de üç ayrı çalışma olarak...

YU HUA İlk defa Çin Edebiyatı okudum. Yazarın üslubu gayet akıcı ve sade, bunun yanı sıra çeviriye bayıldım. Çin’ce bilmiyorum 🙂 ama çeviride kullanılan yöntem her ne ise , Türkçeye oturuşu gayet verimli ve başarılıydı. Çok sağlam bir tahsili ve kariyeri olan çevirmen Bahar Kılıç’ı da burada yeri gelmişken tebrik...

İnsanın Türeyiş ve Yayılış Öyküsü Biyolojik Kökenimiz ve Dünya Siyasi Tarihi Evrim Genlerinin Kromozom Pistlerinde Dansı Gen Üretim Hataları, Genetik Kazalar, Hastalıklar ve Doğal Seçilim İnsan sıradan bir hayvan türü iken bedeninde ve zihninde ne gibi değişiklikler oldu da diğer hayvanlardan farklılaşıp arayı açtı ve Dünya’ya egemen oldu? Güneş Yaşamın...

                                                                                                                            Halide Halid “ÖNCE VATAN” serisinden:                                                  Senin cennetine muhtacım… Hayat dediğin mücadelelerle hüzünlü ve mutlu sürprizlerle dolu bir yerdir. Bakarsın sana beklemediğin yerde, beklemediğin anda öyle bir darbe vurur ki donup kalırsın. Ve yahut da seni öyle mutlu eder ki, yine de donup kalırsın. ŞEHİT ömrüne bunları yansıtamıyorum, çünkü...

1989 Gaziantep doğumluyum, Şiiri ilkokul yıllarımda sevmeye başladım. ilkokulu İsmet İnönü ilköğretim okulunda, Ortaokulu Kocatepe ilköğretim okulunda,liseyi açıköğretim lisesinde tamamladım. Önlisans olarak Anadolu Üniversitesi/Yerel Yönetimler bölümünü 2018 yılında bitirdim ve.Lisans tamamlama olarak; Anadolu Üniversitesi/Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünden 2021 yılında mezun oldum. 2019 yılından beri Gaziantep’in Şahinbey İlçesinde bir kamu...

Çuvaldan elbise… Her elbisenin altında yatan bir hikaye olduğuna inanırım, fakat çuvaldan yapılmış bir elbisenin fikri beni özellikle heyecanlandırdı. Araştırmalarım sırasında, 1930’lu yıllarda yaklaşık 3.5milyon kişinin zorunluluktan çuvaldan elbise giydiğini öğrendim. Günümüzde istediğimiz her şeyi rahatça giyebiliyoruz, peki ya o zamanlar? Kavurucu sıcaklarda bir çuvaldan elbise giymek zorunda kalmanın nasıl...

   Yan komşudan gelen hüzünlü müzik sesi duyulmuyordu artık. İnna halsizce, adeta ayaklarını sürüyerek yatak odasından mutfağa geçtiğinde;  evin camlarını titreten, kuzey yönünden esen rüzgar da dinmişti artık. Soğutucuyu açtı, birkaç salam, sosis, Hollanda peyniri ve yarım elmaya uzun süre baktıktan sonra, canının hiç de yemek istemediğini anlamıştı. Aslında ne istediğini...

Tan yeri ağarıyor, etrafta insanın içini serinleten bir hava oluşturuyordu. Kaldırımın kenarında uyuklayan, belediyenin kulağına taktığı yeşil küpeli, sarı köpek iki patisini öne doğru gererek, beraberinde kocaman ağzını sonuna kadar açıp esniyordu. Sararmış dişlerinin arasından uzun dili dışarı sarkmış gecenin ağırlığını üstünden atmaya çalışıyordu. Kaldırımın karşı tarafındaki beyaz benekli siyah...

Bahçede çalınan “Vağzalı” müziği annenin kalbini sanki yerinden koparacaktı… O kızının gelin olduuğuna seviniyor, içinden kızına mutluluklar diliyordu. O, bu güzel günde üzgün olmayacağına söz verse de kendini tutamıyordu. Üzgün olduğu zamanlarda hayale dalar, çok erken kaybettiği kocası Halil’le muhabbet ederdi. Bugün de sevgili Halil’i onunlaydı. “Ferganem, kendine gel. Olmaya...

Hayırlı akşamlar dilerim Arkadaşlar! Farabi’nin dünya düşünürlerine ve feylesoflarına, Ve onu seven herkese bıraktığı bir eseri var… Bu eseri, İspanyol bilgin Angel Gonzales Palencia, Aynı adla Arapça orijinal metni Ve onun İspanyolca çevirisi ile birlikte, 1932 yılında Madrid’de yayınlamıştır… 1175 yılından itibaren çevirileri yapılmış bir eser… Ama Angel Gonzales Palencia’nın...

Bağırdı Roman kadın, Ağustos ayının kavurucu sıcağında, Körfez’in Ağustos ayına olan korkusuna aldırmadan, aldırış etmeden, oysa halk, yaklaşmakta olan 17 Ağustos Büyük Marmara depremini hala unutmuş değildi, onca yıl geçmişti üstünden, her Ağustos ayı geldiğinde, yine depreşirdi duyguları, hatırlanırken anıları, tazelenirken acıları. 1999 dan evveli bir rüya gördü, o zamanlar...