Charles Dickens’ın Oliver Twist adlı kitabı üzerine notlar
Gülzar AHMEDOVA
…
“Zamanla derin, durgun bir uykuya daldı. Bu uyku ancak çekilen acıların dinmesiyle mümkündür. O durgun, derin uyku ki bundan uyanmak insana acı verir. Bu uyku ölüm bile olsa kim uyanıp da gene yaşamanın bütün çile ve yüklerine; bugünün dertleriyle yarının kaygılarına ve hele dünün üzücü anılarına yeniden dalmak ister?”
Charles Dickens’in daha bir kitabını okuyup bitirdim. Her zaman ki gibi muhteşem, akıcı bir dile sahip olan eseri okumak keyif verdi, gerçi bu kitabı okumak bir az zaman aldı. Kitapta doğduğu günden öksüz olan Oliver Twist’in hayat hikayesinden bahsediyor. Önce Bayan Mann’ın yanında, sonra cenaze işleri ile uğraşan Mr. Sowerberry’nin evinde mutsuz olan küçük Oliver Twist Londra’ya kaçar. Londrada Dawkins ile karşılaşan Oliver Twist Fagin ve onun çetesi ile tanışıyor. Asla hırsızlık yapmak istemiyor olan Oliver Twist böyle olayların birinde yakalanır ve hasta düşer. Ama Mr. Brownlow sayesinde Oliver iyileşir, Fagin’nin çetesi tarafından kaçırılan Oliver Twist yine hırsızlık hayatı sürmek zorunda ve gizemli biri olan Monks Oliver Twist’in hırsız olmasını istiyor. Yine hırsızlık zamanı yaralanan Oliver Twist Dr. Losborn ile karşı karşıya geliyor ve kendi hayat hikayesini doktora anlatıyor. Oliver Twist Fagin ve hırsızların çetesinden kurtula bilecek mi, gizemli adam Monks neden Oliver Twist’in hırsız olmasını istiyor.
Sevgili kitap dostlarım bu zamana kadar Charles Dickens’in “Oliver Twist” kitabını okumayan varsa o zaman kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Kitapla, merhamet ve sevgi ile kalın çünkü dünyanı kitaplar, merhametli ve sevgi dolu yürekler kurtaracak.
Bu kadim topraklarda yaşamış binlerce kadından biriydi anneannem, Kaderiyle bilek güreşi tutan kadın. Düştükçe küllerinden yeniden doğan kadın. Acıyı yudum yudum içip, yine de başı dik yürüyen kadın. Bastığı yeri titreten kadın. Akıllı, bilge insan… Amansız hastalığa yenik düştüğünde bile sabırla ve şükürle ölümü bekleyen kadın. Çocukluğumdan beri en özel...
Betül FIRAT: Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz. Şanver SARISALTUN kimdir? Şanver SARISALTUN: Merhaba; öncelikle bu sosyal çalışmalarınızda bana da yer verdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Ben Şanver SARISALTUN 1962 yılında Kars/Arpaçay- Arslanoğlu köyünde doğdum. Yüksel okul mezunu olup evli ve iki çocuk...
B.F. Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Adım Berrin İçmeli Korucu, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunuyum. Mezuniyetimden bu yana seramik, grafik ve resim sanat dallarında çalıştım, ve halen devam ediyorum. B.F. Sanatınıza nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır bu sanatı icra ediyorsunuz bahseder misiniz biraz? Sanatla ilgili aklıma gelen; küçükken,...
OSMAN BALCIGİL 400 SAYFA Üç gün öncesine kadar kahvelerde birbirlerine çay ısmarlayan insanlar, aynı komşularının gözlerinin içine bakarak çaldıkları malları evlerine taşıyorlardı. Üstelik içleri rahat olarak! Çünkü tam da o anda, yani 4 Temmuz 1980’de Çorum’da geçerli olan düşman hukukuydu. Bu durumda, yaptıkları dinen de caizdi üstelik. Çoktan çıkarılmıştı o...
Betül FIRAT: Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz. Metin Leblebici kimdir? Metin LEBLEBİCİ: 1966 yılında Erzurum’da doğdum. 1990’da İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünden mezun oldum. 1992 yılında Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) Çorum Müessese Müdürlüğünde elektrik mühendisi olarak göreve başladım. Başmühendis ve...