Biizler dünyayı görmeden yaşıyoruz Bir yerden bir yere Bir beyaz bastonla gideriz Veya birinin elini tutar Onun yardımmıyla gideriz Çiçekleri sadece koklarız Yediğimiz yemeği görmeyiz Görmeden yemeğimizi yeriz Konuştuklarımızı tanımayız Sadece sesinden tanırız Bizim gözlerimiz kulaklarımızdır Biz görmez sadece duyarız Kışın geldiğini hissederiz Açan çiçekleri görmeyiz Dünyanın tüm güzelliklerini Siz...
Ne bütün olduk seninle Ne bölündük,, Nede sevdamızla öğündük.. Düştük ümitsiz bir aşkın peşine Dağıldık tarumar olduk.. Deryasından,, Bir yudum su içmedik.. Sözümüz özümüzdü Ne kavuştuk ne vazgeçtik.. Yitik aşkların masum duygularında,, Umutlarını taşıdık hep yüreğimizin.. Özlediğimiz taze düşlerimizi Boş bakışların kinlerine muştuladık.. Kaybolan zamanı sorgulasak Verecek cevap bulamaz Yarına...
DİLSİZ ACILAR Doğduğu günden başlamıştı bu dünya ile olan sınavı çünkü hiçbir türlü derdini anlatamıyordu ve anlatamadığı bu dertler de içine attığı için yaşamış olduğu acı tarifsiz oluyordu çünkü o dilsizdi. Bu dilsizlik bazen çaresizliği bazen de hüznü simgeliyordu bu simge onun boynuna asılmış bir kolyeydi bu kolyenin ham maddesi...
Hayat yaşamaya değer Otobüse atlada gel Beni bulamazsan eğer Yaylalarda otla da gel Ne diriye ne ölüye Bak Hacı Bektaş Veli’ye Hergün bayramdır deliye Bayramını kutla da gel Herkes çalışıyor işte Öyle değil mi enişte İşte ben böyleyim işte Kıskancından çatla da gel Alparslan kendini arar Kötülük inanın zarar İnsana...
Ne idik, ne olduk nereye geldik Hayalin umdun bitişi bizde. Ağlaya ağlaya Dünyaya geldik Bülbülün goncaya ötüşü bizde. Ömür biter asla gülmez yüzümüz Sabah kederliyiz akşam üzgünüz Biraz öfkeliyiz biraz kızgınız Kaderin dertlere katışı bizde. Biziz işte ezenlerin ezdiği Biziz işte yazanların yazdığı Biziz işte bozanların bozduğu Namerdin dürüstü satışı...
Anne gökyüzünden dökülen bu ışıklar nedir? Yıldızlar mı düşüyor dünyaya? Sana bir yıldız yakalamak için koştum Toz duman ve çığlıklar arasında Anne çıplak elle tutulmuyor yıldızlar Keşke bana ördüğün eldivenim olsa Anne ne bu gözündeki yaşlar? Yıldız toplayamadığım için mi sana? Bir dahaki sefere söz annem Daha hızlı koşacağım, Sana...