Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
13°C
Cumartesi Az Bulutlu
14°C
Pazar Az Bulutlu
12°C
Pazartesi Az Bulutlu
11°C

Akşamüstü ve Sessizlik

Akşamüstü ve Sessizlik
11 Aralık 2025 02:06
2
A+
A-

Günün en kırılgan saati akşamüstüdür. Gövdesi hep aynı kalırken rengi, kokusu, dokusu sürekli değişen bir zaman aralığı… İnsan o saatlerde kendini olduğu gibi bulur ya da olduğuna inandığı kişiye biraz daha yaklaşır. Benim için akşamüstü, bir açıklığın kıyısında durup nefesimi duymaya çalıştığım bir eşik gibidir. Sokakların gölgeleri uzamaya, kuşlar günün son telaşını tamamlamaya başlarken, içimde her zaman derin bir sessizlik uyanır. Belki de sessizliği mümkün kılan şey güneşin çekilişi, sesin kendi ağırlığını kaybedişidir.

Sessizlik çoğu zaman sanıldığından daha karmaşık bir şeydir. Dışarıdan bakıldığında yoksunluk gibi görünür; sesin eksikliği, hareketin duraklaması, rüzgârın bile bir anlığına kendini unutuşa bırakması… Oysa içsel bir dinginliğin önsözü gibidir aslında. Gözün görmediklerini duyurur, kulağın duymadıklarını gösterir. Akşamüstü çökerken, insan kendi iç gürültüsünde kaybolanın ne kadar çok olduğunu fark eder. Bir bardak çayın soğuyan buharında, pencereden geçip giden rüzgârın kısa ziyaretinde, yanaktan süzülen hafif bir serinlikte… Her şey bir parça sessizliğe çağırır.

Bazen sokak lambalarının titrek ışığıyla, bazen de evlerin penceresinden sızan loş bir sarılıkla büyür bu çağrı. Akşamüstünün en sevdiğim yanı, insanların birbirlerine yaklaşmasını sağlayan o görünmez yumuşaklıktır. Gün boyunca biriktirilen sözler ağırlaşır, ardından ne söylenecekse daha ölçülü, daha derin çıkar. Kimi zaman hiçbir şey söylemeye gerek kalmaz, bir omuz başı sessizliğin tamamlayıcısı olur. O anlarda dünya sanki biraz daha anlaşılır hâle gelir. Çünkü bazen anlam, kelimelerin değil, kelimesizliğin içinde saklıdır.

Akşamüstünün sessizliğini dinlerken fark ediyorum ki bazı saatler, insanın hayatında geçici olmaktan çok iz bırakıcıdır. Bu saatlerde geçmiş daha belirgin, gelecek daha yakındır. Güneşin çekilirken geride bıraktığı kızıllık, zamanın nasıl aktığını gösteren bir pusula gibidir. Bizi olduğumuz yerden alıp olduğumuz kişiye geri getiren bir yol işareti… Belki bu yüzden, akşamüstlerinde çocukluğuma dair küçük kırıntılar belirir zihnimde. Sokak oyunlarının toza karışmış kahkahaları, eve çağıran bir sesin aceleciliği, akşam serinliğine karışan sıcak ekmek kokusu… Hepsi sessizliğin içinde yeniden yankılanır.

Bu saatin bana öğrettiği en önemli şey, insanın yalnızlığını kabullenmek kadar onunla barışmanın da mümkün olduğudur. Sessizlik, yalnızlığın düşmanı değil, dostudur aslında. İçinde kendine yer açtığında, o boşluğu doldurmaya değil, anlamlandırmaya başlar. Akşamüstü, bu anlamlandırmanın kapısını aralayan bir zamandır. Her şeyin yavaşladığı, yeryüzünün nefes aldığı, gökyüzünün kendi rengini unutturup başka bir renge döndüğü bir eşik…

Biliyorum ki her günün sonunda bu sessizlik beni yeniden bulacak. Belki aynı cam kenarında, belki aynı sokağın başka bir gölgesinde… Fakat her seferinde bana değişen bir yanımı gösterecek. Akşamüstünün sessizliği hem bitişlerin hem başlangıçların taşıyıcısıdır. Günün ağırlığını hafifleten, içimizdeki karmaşayı yatıştıran bir el gibi uzanır üzerimize.

Ve ben her akşamüstü, bu sessizliği bir armağan gibi alırım. Çünkü bilirim ki bazı güzellikler gürültüde değil, durup dinlediğimiz o ince aralıklarda saklıdır. Akşamüstünün sessizliği de onlardan biridir. Görünmez, söylenmez, ama her seferinde derinden hissedilir.

Ayşe Can

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.