Ömür dediğim Dilaver Karagöz Ömür dediğim her gün, meğer sana aitmiş…. Ya gözlerin , ya bakışların, ya ellerin, ya saçların, ya sözlerin, ya da gülüşlerin… Bir gün de benim olsun dedim, ağlayışlarına teslim oldum. Henüz Şair Dilaver Karagöz
Yağmurlu bir kış günüydü. Saat iki suları ve yağmur yavaştan yürekleri serinletircesine eşeliyordu. Acıların kadını! Daha önceden dostlarıyla randevulaştıkları mekana tam saatinde geldi. Onu arkadaşı ve can dostu olan şair ruhlu adam karşıladı. Ama bu karşılama daha önceki karşılamalar gibi değildi. Acıların kadınına farklı geldi. Çünkü onu karşılayan gülen yüz...
Şehirlerarası ilk otobüs yolculuğumu yetmişli yılların başlarında yapmıştım. Sıcaktan bunalan yolculara alüminyum kapaklı cam şişelerde Topçam Madran suyu veriliyordu. İki saati geçen mesafelerde yol üzerindeki bir tesiste on dakika ihtiyaç molası verilirdi. Otobüs mola yerine yanaşırken muavin “Otobüsümüz falanca dinlenme tesislerinde on dakika ihtiyaç molası vermiştir. Çaylar şirketimizdendir” diye anons...
Denizin kalbi, dikenli tel gibi gerilmiş,Ufukta zincirli bir sabah bekliyor.Her dalga, yasaklanmış bir ekmek kırıntısı,Her rüzgâr, yoksulluğun bileğine bağlanmış düğüm. Ama gemiler çıkar,İnancın tahta kaburgalarına sığınarak.Onlar, taşımaz sadece un ve ilaç,Taşır:İnsanın inadını,Çocuğun gözlerindeki su damlasını,Bir annenin kırılmayan duasını. Sumud…Bir kelime değil,Küller içinden yeniden doğan nefes.Yeryüzünün en sessiz çığlığı,Engelleri yaran kararlılık....
BİR EFSANE COĞRAFYASI ‘ŞİREMENLİ’ Ali Rıza Navruz ———— “Bir kürdîlihicazkâr şarkıya düştü adın, Sazımın tellerinde, mızrabında hep yâdın.” Sazımım telinde ya da mızrabımda olmasa da yadıma düştü bu gün Şiremenli ve üşengeç ruhumu atıp bir kenara düştüm Şiremenli yoluna… Ne dediniz? Orası da neresi mi? bakın anlatıvereyim size dilimin döndüğünce:...