Öncelikle merhaba; günaydın, iyi öğlenler veya iyi akşamlar. Günün hangi vaktindeyseniz… Umarım hem keyif alır hem de bahsedeceğim konu hakkında farklı fikirlere sahipseniz biraz olsun benimle fikir alış verişinde bulunabilirsiniz. Şimdiden teşekkürler. Hani bazı insanlar vardır, kendi görüşünü doğru çıkartmak için diğerlerinin görüşünü karalamaktan başka bir şey yapamazlar. Bildiniz değil...
#OKUDUMBİTTİ . #JEANCHRİSTOPHEGRANGE . #KIZILNEHİRLER . Fransa’nın Guerneon kasabasında birbirini takip eden cinayetleri araştıran Dedektif Pierre Niemans ve Karim Abdouf, cinayetlerin nedeninin kasabada bulunan üniversitenin “üstün genli insan profili” yaratma amaçlı deneyinin olduğunu ortaya çıkarırlar. “Biz efendileriz, biz köleleriz. Biz her yerdeyiz, hem de hiç bir yerde. Biz karar verenleriz....
Zor günler geçirdim. İsyankâr olduğum çok gün oldu benim. Yüreğimdeki sancıları susturup uyumak için gecelerce mücadele verdim. Hazırlıklı sanırdım kendimi aslında. Başıma gelecek her olay sonrası teselli verebilirdim kendime. Hayat beni en hazırlıksız olduğum yerden vurduğunda, verecek teselli bulamadım kendimde. Yabancılardan gelecek her türlü tehdide hazırdım. Kin tutmayı bilmezdim ben....
—– “Yaşanır o anlatılmaz” diye başlar aşk tanımı. Bir parantez aç denirse, gösteririm sol yanımı. Badem çiçeğidir bazen, tüm coşkulara duyarlı; Ve en çok da kırılan o, bu yüzden şu yürek harlı. Bazen hüznün tâ kendisi, gözyaşının kaynağıdır; Ya da kanadı rûhumun, sevincimin oymağıdır. Ötesi ki; gözümde fer, kolda kuvvet...
Severek yazdım. Severek yazdıklarım kabul görür müydü? Yazarlık, sonucunu bilmek istemediğim bir vazife oldu. Bahis konusu olan vazife bir ayaklanma değil elbet. Kendini bulmak ve karanlıktan kurtuluş için… Yoksa hükmeden karanlığın vahşi gururu içinde eririm. Bu benim derdim elbette. Peki, benden evvelkiler ne yapmıştı? Yapılanları kabul etmek zordu. İsyan etmek...