Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Bauman Perspektifinden Toplumsal Gruplar

Bauman Perspektifinden Toplumsal Gruplar
3 Mayıs 2022 20:25
469
A+
A-

 Toplum, içinde yalnızca insanları barındırmıyor. Toplum dediğimiz zaman sadece insanları ele almak, insanlar üzerinden yorum yapmak bir hayli yanlış olur. Peki, topluma dâhil olan başka nelerden bahsedebiliriz? Hayvanlar, bitkiler, binalar hatta yollar. Yaşarken gördüğümüz, dokunduğumuz, hissettiğimiz ya da duyduğumuz her şey toplumun bir parçasıdır. Canlı/cansız fark etmeksizin her şeyi toplumun içine dâhil etmek mümkündür. İnsan yaşamı boyunca yalnızca insan ile münakaşa içinde değildir. Dört duvar arasında yaşayan bir birey ile dışarıda yani toplum içindeki birey kesinlikle aynı davranışları sergilemez ya da aynı hislere sahip ol(a)maz. Bunca değişkenlikten söz edebiliyorken, toplumdan bahsederken sadece insanı ele almak doğru bir yaklaşım olmaz.

 İnsanın davranışlarını ve dolaylı olarak toplumsal normları belirleyen bunca faktör varken elbette sadece insanı ele alarak toplumdan bahsedemeyiz. Toplumsal normlar insanların davranışlarını belirleyen faktörlerdir. Toplum için neyin yanlış, neyin doğru olduğunu normlar sayesinde öğreniriz. Peki, bu doğru ve yanlışlar kime göre doğru ya da kime göre yanlış? İnsanlar neden topluma ayak uydurmak için bu kadar çaba sarf ederler? Ya da gerçekten sarf ederler mi? Bunun cevabı elbette tartışmaya açıktır. Fakat normlara ayak uydurmaya çalışmak günümüzde toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Bunun sebebi ise, dâhil olmak istediğimiz gruplar uğruna benliği kaybetmek, ya da benliği korumak uğruna içinde yaşadığımız toplumdan dışlanmaktır. Nedir bu toplumsal gruplar? Bu grupları kimler hangi kurallara göre oluşturur? Aslında toplumsal gruplar bireyler tarafından bir istek hatta ihtiyaç doğrultusunda oluşturulur. Bahsettiğimiz ihtiyaç ise aslında insanların doğasında bulunan ‘iletişim’ ihtiyacıdır. İletişim, toplumu oluşturmanın temel taşıdır. Toplumun ise olmazsa olmaz olduğunu düşünürsek, iletişim toplumun en önemli taşıdır. İletişim genellikle temel insani ihtiyaçların karşılanmasına yöneliktir. Geçmişe baktığımız zaman iletişim yalnızca aynı köy ya da aynı mahallenin bireyleri arasında ve sadece iş bölümü için sağlanmaktaydı. Zamanla bu durum insanların göç etmesi ile değişime uğradı (Karaca, 2019, s. 2). İletişim dediğimiz faktör toplumdaki grupların da oluşmasında büyük rol oynar. Toplumsal gruplar bireylerin ‘aidiyet’ ihtiyaçlarını karşılamaktadır. İnsanlar ait olmak isterler. Bu bir aile, müzik grubu, siyasi parti ya da bir arkadaş grubu olabilir. Önemli olan faktör, sorumluluk ve dayanışmadır. İnsan yaradılışından ötürü birine ya da birilerine karşı sorumluluk hissiyatı duyar. Aitlik duygusu beraberinde, yine en önemli faktör olan, güveni getirir. Zygmunt Bauman’a göre toplumda bulunan iki grup vardır; ‘İç’ ve ‘Dış’ gruplar. İç grup, ‘Biz’ anlamına gelmektedir. Bu grup, bireylerin bir parçası olmak isteyecekleri bir gruptur. Çünkü bireyler arasında dayanışma vardır. Ortak düşünceler barındırır. Tüm bu özellikler ise bireye güven ve huzur hissiyatı verir. Dış grup yani Bauman’ın ‘onlar’ olarak nitelendirdiği grup ise huzursuzluk barındırır. Bir bireyin sahip olduğu temkinli tutumu ve endişesine karşılık, ‘Onlar’ın da bireye karşı kuşku duyduklarından şüphe edilmektedir. Sosyolojide bulunan iç ve dış gruplar olarak bilinen zıt tutumlar çifti birbirlerinden ayrıl(a)mazlar; dış grup duyusu olmaksızın iç grup duyusu olamaz ve bu tam tersi için de geçerlidir (Bauman, 2017, s. 57).

 Bauman’ın değindiği iç ve dış grupları aslında hepimiz biliyoruz hatta o gruplara istemeden de olsa dâhil oluyoruz. Kısaca bu grupları sosyolojik boyutla özetlemek gerekirse; iç grup normlara uyan, dış grup ise normlara uy(a)mayanlar olarak söylenebilir. Aynı fikirde olan bireylerin daha huzurlu ve güvende yaşama olasılığı yüksekken, farklı fikirleri dile getiren ve çoğunluğa uy(a)mayan bireylerin bulunduğu yerde huzursuzluğun olma olasılığı daha yüksektir demek yanlış olmaz. ‘Aynı’ lık kavramı bireylerde aidiyet duyusunu canlandırır. Çünkü yalnızlık duygusunu bir nebze de olsa ortadan kaldırır ve ‘normallik’ duygusu verir.

Büşra YÖNEL

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.