Müzisyen Urıel SALNAITTIS Röportajı

Merhaba Sizi Tanıyabilir miyiz?
Alman vatandaşıyım, kökenim Türk. 1970 doğumluyum, 53 yaşındayım. İki kız çocuğum bir de torunum var.

İsminizi ilk etapta duyanlar seçilmiş bir rumuz olarak algılıyor ama Uriel sizin gerçek adınız anlamı nedir?
Uriel’in anlamı Allah benim ışığımdır. Yahudi ismi ama gerçek ismim.

Almanya’da yaşayan bir sanatçı olarak Türkiye’deki müzik çalışmalarınızı ve planlamalarınızdan bahseder misiniz?
Şu anda Almanya’da daha aktif çalışıyorum. Türkiye’de çok sevilen şarkıları burada seslendiriyorum. Şu anda yurtdışında sahne almak istiyoruz. Türkiye’ye Fenerbahçe şarkısıyla yavaş yavaş açılacağız. Stada girince Türkiye ayağı da başlayacak. Türkiye konserleri de yakında başlayacak.

Kaybolan yılları, kendi tarzınızla müzik piyasasına sürdünüz ve çok beğenildi. Bu şarkıyı seçmenizin bir nedeni var mı?
Sezen Aksu şarkılarını gençliğimden beri çok dinlerdim. Kariyerimde Alman şarkıcı Nena ve Sezen Aksu beni çok motive etti.

Şimdilerde üzerinde çalıştığınız projeler neler?
Şu anda dünya çapında tanınmış bir sanatçı Kim Wilde’nin bir şarkısının Türkçesi yazıldı. 80lerde çok tanınmış bir sanatçı ve bugün hala çok fazla dinleniyor. Şarkımız Kenara geç. Ünlü söz yazarları Ayşen – Kemal Şimşekyay tarafından yazıldı. Bu şarkıyı da çok seviyorum. Hem remiksi hem normal versiyonu çıkacak. Yakında dinleyici ile buluşacak, umarım herkes beğenir.

Almanya’da günleriniz nasıl geçiyor?
Ben her sabah saat dörtte uyanırım. Kış da olsa yaz da olsa sporumu yaparım. Doğada olmayı çok seviyorum, yürümeyi seviyorum. Erken yatarım gece hayatım yoktur.

Türkiye’de yaşamayı düşünür müydünüz?
Evet düşünüyorum. 2026’da kısmet olursa Datça’yı yerleşmeyi düşünüyorum. Kızımın okulu o tarihte bitiyor. Türkiye’ye hayranım ben zaten ama büyükşehirlerde yaşamayı düşünmüyorum.

Yeni dönemde çıkacak albümünüz ve projeleriniz konusunda bilgi verir misiniz?
7 tane single yaptık. Türkçe sözler yazıldı. Cover şarkımız var. 13 şarkılık Sezen Aksu albümüz var. İzin belgesi alındı. Bu albümde çok titiz çalışacağız. Bu şarkılar çok özel, çalışmamız bir sene sürecek. Önümüzdeki üç sene bol bol şarkı çıkartacağız.

En büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediğiniz hedefler nelerdir?
Hemen hemen hedeflerimin hepsini yaşadım. Fenerbahçe Stadyumunda maç öncesi şarkımı söylemeyi çok isterdim. Onun dışında sağlıkla ailemle yaşamak isterdim. Türkiye’ye yerleşmek isterdim.

Sanatçılık ünvanınızın yanında psikoloji egitimi de aldınız. Bu eğitiminiz ve mesleki yasamınız hakkında bilgi verir misiniz?
Psikolog olarak çalıştığım dönemde yıllarım çok güzel geçti. İnsanları yardım ettim. Çocuklar olsun, yetişkinler olsun. Güzel bir meslek. İnsanlara daha çok tanımaya başladım. Diğer insanların derdini dinleyince kendi derdim yok oldu. Hastalarıma da teşekkür ediyorum. Onlar da beni eğitti, çok şey öğrendim. Yardım ederken kendi dertlerimi de terapi ettim galiba. İnsanları seviyorsanız, bu mesleği tavsiye ederim. İnsanların elinden tutmak, onları bir yerlere getirmek çok güzel bir şey.

Su anda iki mesleğiniz var, müzisyen ve psikolog bunlar sizin icin ne anlam ifade ediyor?
Şu anda psikologluk yapmıyorum, bıraktım 25-30 senedir. Çok dertler dinledim psikolog olarak çalıştığım dönemlerde. Şimdi kendime vakit ayırmak istiyorum. Şarkılar araştırıyorum, stüdyoya gidiyorum. Müziğimle uğraşıyorum.

Kendinize has iddialı ve başarılı bir tarzınız var, stilinizi neye göre belirliyorsunuz?
Ben kendime yakışanı giyerim. Herkesin giydiğini giymem. Herkesin gittiği bir restoran vardır hep oraya gider ben gitmem, hep farklılıkları araştırırım. Herkesin yaptığı tarzda müzik yapmam. Sabahtan akşama kadar aynı programı istemiyorum. Kıyafetlerim de öyledir. Bugün böyle giyerim, yarın öyle giyerim. İnsanın biraz cesur olması gerekiyor, erkek de olsa. Modaya çok düşkünüm gençliğimden beri. Öyle haberler alıyorum, benim gibi giyinen arkadaşlar soruyorlar, nereden aldın, diye. Ayrıca bir modacıyla da çalışmak isterdim.

Sanatçı toplumun aynasıdır derler, sizce topluma örnek olan bir sanatçı nasıl olmalı ne gibi mesajlar vermeli?
Başta hayvanları korumayı örnek olarak verebilirim. Elinizden geldiği kadar hayvanlara yardım edin. Çocuklara, kadınlara şiddete hayır deyin. Bunlar çok önemli. Kazanıyorsanız paylaşmayı bilin. Sanatçıların toplumla iç içe olması gerekiyor. Halkın sesini duyması ve yansıtması gerekir. Onlar bize çok şey katıyor, biz de onlara katmalıyız. Ben çok örnek olduğuma inanıyorum. Evlatlarıma, eşime saygılı, hayvanlara saygılı oluyorum. Zaten hayvanları seven kişi insanların hepsini sever.

90lar şarkılarında başka bir ruh vardı, günümüz şarkılarında sizce eksik olan nedir?
90lar, 80ler ve 70ler güzeldi. Rap ortaya çıkınca bozuldu. Saygı duyuyorum dinleyenlere ama ben sevmiyorum, hiç dinlemem. Bugün ve 90lar arasındaki en büyük fark bugünkü sanatçılar yaptıkları skandallarla bir yere gelebiliyorlar, her şey parayla dönüyor. Parayı verince her yere çıkabiliyorsunuz. 90larda ön planda sesiniz ve güzel söz yazarları vardı. Birden ortalık karıştı. Gençler Amerika’ya özenip rap dinlediği için müzik piyasası bozuldu.

Son Dönem özellikle de Türkiye’de insanların akıl tutulması yasandığını ve ruhsal olarak bir uyanış olmadığının tezini savunan çok sayıda bilim insanı var. Sizin bu konuda düsünceleriniz nelerdir, insanlarin farkındalığı sizce nasıl yükseltilir?
Bence çoğu insan daha uyanmadı. Uyanmaları gerekiyor insanların, ayağa kalkması lazım. Görmeleri gerekiyor, etrafına bir bakmaları gerekiyor. İnsanların çoğu kandırılıyor. Daha bunlar başlangıç. Bilmiyorum ne zaman uyanacaklar. Her gün bir olay oluyor ama insanlar alıştılar kafalarını çevirmeye. Eskiden böyle değildi.  İnsanoğlu son 3 – 4 senede birbirinden uzaklaştı. Herkes kaçacak bir delik arıyor.

Müzik dünyası geçmişten bugüne büyük bir değişim geçirdi. Son dönem her alanda dijitalizmin etkilerini görüyoruz. Sizce bu değişim ve dönüşümün avantajları ve dezavantajları nelerdir ?

30 sene sonra müziğe döndüğümde dijitalleşmeyi gördüğümde şok olmuştum. Alıştım demek isterdim ama insan zorluk çekiyor. Eskiden dükkana girip kaset ve cd alabiliyorduk. Şimdi herkes istediği gibi şarkıyı da indirebiliyor bu da pozitif bir şey ama benim yaşım 53 olduğu için eskiyi daha çok seviyorum. Biraz nostalji insanıyımdır ben. Şimdi her şey değişti, herkes herkese ulaşabiliyor, istediği yerde istediği şarkıyı da dinleyebiliyor bu da dijitalleşmenin pozitif yönleri.

 Hayvanları tür ayırmadan çok sevdiğinizi biliyoruz, bu sevginin kaynağı nedir?

Hayvanları çocukluğumdan beri severim. En çok köpekleri severim. Tür ayrımı yapmadan hepsini seviyorum aslında. Barınaklardan köpekler aldım. Sokak hayvanlarını besleme yardımlarında bulunuyorum yurt dışı ve Türkiye için. 35 senedir de veganım, et yemiyorum sadece bitkilerle besleniyorum.

Peki veganlık hayvanlara olan sevgiden mi başladı?

Veganlık benim için hayvanları sevdiğim için oldu. Hiç bir canlının öldürülmemesi gerekiyor. Başka türlü de beslenebiliyor insan, mecbur değiliz. Müslüman olmayı çok isterdim ama kurban bayramları falan var diye budistim yani budaya inanıyorum ben.

En son okuduğunuz kitap nedir?
En son okuduğum kitap Eray Hacıosmanoğlu Kasem Senden olanlar ile yola çık diye bir kitap Biz değilsek kim şimdi değilse ne zaman dünyada olan olaylar bu kitaba alınmış çok hoşuma gitti herkese tavsiye ederim.

Hayatta keske dediginiz bir pismanliginiz var mı? Varsa nedir ?
Keşke genç yaşta baba olmasaydım ve evlenmeseydim. Ailemi dinleseydim. İlk evliliğimi hata olarak görüyorum. Evet insanların sevgilileri olabilir ama birbirini daha iyi tanımadan  evliliğe hemen koşulmamalı.

Issız bir adaya düşseydiniz yanınıza alacağız 3 nesne ne olurdu?
Bol bol kitap alırdım. Çok fazla istekleri olan bir insan değilim ben. Kitap, müzik bir de ailemin fotoğrafını isterdin.

Buradan Genclere ve sizin hayranlarınıza ne gibi bir mesaj vermek isterdiniz ?
Her istediğinizi yapın hiç düşünmeyin, korkmayın, pozitif düşünün ve inançlı olun. Her zaman inançlı olursanız, dua ederek başarırsınız.

Bu güzel röportaj için teşekkür ederiz. Son olarak iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Hepsini  çok seviyorum. Sağlık çok önemli, sağlıklarına dikkat etsin herkes. İnsanlara, hayvanlara saygı duyalım. Sevgi duymayı hiç bırakmayalım. Herkes birbirine sarsılsın. Sevgiyle kalın.

Çok sağlam Fenerbahçeli olduğunuzu biliyoruz. Peki Fenerbahçe sizin için ne ifade ediyor?
Fenerbahçe benim için bir aşktır.

“Çubukludur Formamız” marşı Fenerbahçe taraftarıyla buluştu, nasıl hissediyorsunuz?
Mutluyum, Fenerbahçe benim projemdir. Söz ve Müzik Ali Zor’a ait aranjörlüğünü ben yaptım. Türkiye’ye sunduk. Fenerbahçe kulübü ile görüştük. Radyoya hazırlayıp gönderdik, çok beğenildi. 1 hafta oldu. Radyodan sonra da inşallah stadyumda çalmaya başlayacak ve sonrasında da konserlerim başlayacak.

Sedat Peker ile bir yakınlığınız var mı?

Bu konuya şöyle açıklık getireceğim; kızım Dilan, Ali Peker ile üniversitede tanışmış. Sonra evlilik kararı almışlar. Ben düğüne gitmedim, bu evliliği kabul etmedim. Evlilikte şiddet ortaya çıkınca bu evlilik bitti. Şimdi Tayfun Maraş ile evli ve bir çocukları var. Şu an her şey yolunda. Kızım, damadım ve torunumla sık sık görüşüyorum. İsim benzerliğinden dolayı sürekli bu soru önüme geliyordu. Eski damadım da onay vermediğim bir insan olunca bu konu gerçekten beni rahatsız etmeye başlamıştı. Buradan ilk kez bu konuya açıklık getirmek istedim benim Sedat Peker ya da ailesi ile herhangi bir yakınlığım yok. Kendilerini tanımıyorum bile. Bu karışıklığa da sizlerin aracılığıyla bir son vermek istiyorum. Teşekkür ederim.

Ödüllü Yazar ve Şair Betül FIRAT

@paradoks.okur.yazar

@yazarvesair.betulfirat

@e.san.mel